''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

29 Kasım 2010 Pazartesi

Just another...

Pek çok kez bulundum bu dünyada
Keşke görebilseydin zihnimi
Seyrettim gizli cennetimin cehennem oluşunu

Yanlız inanç yol göserdi bana
Kendi kaderimin hayaletleri
Satacak bir ruha bile sahip değilim

Yoluma koyduğum tüm şeyler
Cehennemimi sana dileyemezdim
Asla bilmeyeceksin içeride olanları

Sadece bir diğer yanlız yıkılmış kahraman
Topluyor zihnimin kalıntılarını
İnanç umut ve sebeb azalıyor
Zamanım azalıyor
Zaman azalıyor

Bela her zaman bir yolunu bulacak
Zihnimde yaşamanın
Perili aklım ve ben yanlız kalıyor
Maskeli balomun altında
Basit bir adam, çok korkmuş
Denedim beni eve götürecek ışığı bulmayı

Anne lütfen bugün sıkı tut beni
Çok korkmuş hissediyorum bu gece
Çünkü sadece sensin gerçekten bilen

Sadece bir diğer yanlız yıkılmış kahraman
Topluyor zihnimin kalıntılarını
İnanç umut ve sebep azalıyor
Zamanım azalıyor
Zaman azalıyor

Savaşıyorum akıl sağlığım için
Trajedinin pek çok gecesinde
Parçalanmış yollarımı bırakmalıyım

Sadece bir diğer yanlız yıkılmış kahraman
Topluyor zihnimin kalıntılarını
İnanç umut ve sebep azalıyor
Zamanım azalıyor
Zaman azalıyor
Zamanım azalıyor
Zaman azalıyor



-Sesli kayıt için bakınız 17. parça-

27 Kasım 2010 Cumartesi

Geçmişten şimdiye konuşmalar arası tatlı niyetine aforizmalarss

bugün eve gidejeaaaam.-- okuyunca bi boka benzemiyoda söylerken çok pis anlam yüklerim bilen bilir..

seni sınıfa kadar kovalarım ama.. dövmek için diyil...--bunu dediğim kişiye sesleniyorum hail my brotha! or sista! biliyosun sana karşı böyle bel altı şakalar yaparım ama asla amaç bel altı vurmak diyildir bilirsin. tanırsın yapmam. hele sana hiç.. lütfeen lütfeeeeyn. yakalarsam dövmem. ama çok başka şeyler yaparım. bilirsin yelpazem geniştir.

haraka haraka ayne baraka-- zambiya atasözüymüş efenim. acele işe şeytan karışır gibi bişey. artık sık sık kullanajaaam

hakuna matata!-- artık hayat felsefemdir. takma kafana nın swai-yada swahi-zambiya da konuşulan dildir- dilindeki karşılığı. i don't give a fuck a kardeş geldi. portföyü genişletmek lazim. ha eyer genişlemezse hakuna matata birader

herpimiz yaranmaya çalıştığımız kişinin ürünüyüz-- hayır diyiliz diyen varsa gelsin kapışalım.. ciddi ciddi..

dün güzel değildi bugün güzel değil yarın güzel olmayacak-- daha ne kadar açık olabilirki? sen pesimist de ben gerçekçi diyim. tamam biraz karamsarlık var ama az. çok az. sanki.

amaan son olarak

senden değil sende gördüğüm kendimden nefret ediyorum ben-- aslında lamb of god la megadeth karşımı bişey bu. lamb of ağırlıklı mega aromalı.

son olarak buda my brotha! ma gelsin

bek ven aay vas cast sevıntiiiyyn ay taout ay nuuvv evrytig ay ken meyk in this siiiyyn

26 Kasım 2010 Cuma

Trt Haber

aslında tırt haber ama ı basmadı bende ugraşmadım. neyse

bugun hayatımdaki en kötü haberlerden birini aldım lan. üzgünüm kırgınım. valla..

abim iş bulmuş. baya işe falan gidicek. hiç göremiycem lan abimi. yakında evlenirde bu. iyice mal gibi kalırım tek başıma.

ciddi ciddi yanlızlığı iliklerime kadar hissetiğim nadir anlardandı haberi öğrendiğim an. annem pek bi mutluydu oh oh işe girsin para alsın falan diyodu.

benim açımdan iş öyle diyil tabi. bildiğin işe gidicek. bide bi sabah bi öğle bi akşam gidicek vardiyalı vardiyalı. göremicem lan abimi. abisiz kalıcam. abiii....

o gittimi kim güldürcek beni evde kim şarkı söyleyip dans ederek ordan oraya koşuşturcak kim evdeki topa haaaciiii diye vurup beni vurmaya çalışcak kim uyandırmak için hoooop diye üstüme atlıycak yatakta. bildiğin gayet tek kalıcam lan evde. ev hiç çekilmez olucak resmen. restmen. gerçi evde sıkılyodu falanda ne biliyim lan bi yandan yaptığım bencilceymiş gibi geliyo üzülüyorum bi yandanda gitmesin istiyorum lan. neyse her şeye alıştık bunada alışırım umarım.

el mahkum zaten alışıcamda ne biliyim ya off. tarifi zor duygular içindeyim


mını skiim abimle konuşuyoduk mayışlı iş falan dedim öyle muhabbet ettik ne güzel lan işte mayışımla gitar alırım sana dedi. bana nie alıyon kendine al falan dedim dean dime falan dedi lan.
DEAN DIME dedi lan. abbaroooow çok acayip şeylermi olucak ne. bilemedim. en iyisi günde bi kaç saat gidar alıyım elime tekrardan. bilemedim bak. hininini

21 Kasım 2010 Pazar

Yeni Hizmet

Evvet gençlik başka blogları izleyip hmm nası yapmıs lan acaba dediğim bazı şeylerin nasıl yapıldığını öğrendim ve hemen çaldım. Aldım kendim gibi kullandım.

Ha sorarsan anıl nasıl yaptın nolur söyle lütfen söyle diye ı ıh. söylemem. git araştır sende yap. hazırcı olmayın.

şimdilik 16 tane sevdiğim güzide şarkılar var. yakında agzına sıçıcam oranın. 150 ye yakın şarkı olcak. direk olarak cephanelik. miiss

üşendiğimden şimdilik sepultura slayer bide magadeth ten koydum. bide süper bi cannibal corpse cover i var lan. ilk defa izledim süper olmuş bee. uheheh güldürüklü resmen..

neyse siz dinleyin bi ara ben walls of lamb of falan atarım. umarım paralı diyildir lan. kapıma siyah takım elbiseli adamlar gelmesin sonra. bilemedim

20 Kasım 2010 Cumartesi

ölümsüzüm

Şu anda ölümsüzüm lan. Odada tek başımayım. Bizimkiler içerde maç izliyo.

Dostum melihle konuşuyorum msn den.

En sevdiğim 42 Megadeth şarkısını listeye attım

Sweating bullets çalıyo.

Şu anda ölümsüzüm.

Yada mutlu bir ölümlü.

Zaten bence ikisinin arasında pekde fark yok

17 Kasım 2010 Çarşamba

Felsefik Yazı

Ağzımda alkolik adam tadı var. Yani böyle çok alkol içen bi adam yalamış gibiyim sanki. Yani tahminen öyle bişey yapsam şu anki ağzımın tadı gibi olur. İşte öyle.

Çokmu yakınıyorum lan ben. Bilemedim. Geçen melihe bi daha bana mızmızlanırsan beynini skerim gibi bişey dedim. Bende yapıyomuyum lan? İnsan kendi kendini nesnel olarak değerlendiremiyo hacı. sen değerlendirebiliyosan değerlendir sonra fikrini kendine sakla. banane hakkımdaki düşüncelerinden. ben sana hakkındaki düşüncelerimi söylüyomuyum?

ali okulda mehmet okulda hikmet okulda ayşe tarlada cemile süt sağıyo fatma keçi besliyo peki benim çoraplarım nerde lan? nerde lan bu çoraplar. hayatta çorap kadar iyi kaybolan başka bişey görmedim ben. bide terlik. ama çorap daha bi kayboluyo.

şu banvit reklamı çok gıcık ediyo beni. hani tavuklar dans ediyo falan. hele kurbanda. sanki ooh biz kesilmicez ama ineklerin hepsi ölcek kutlayın tavuklar kutlayın bugun bizim bayramımız der gibiler. ipnetor. halbuki sende hayvansın o da hayvan. dayanışşanıza lan biraz itler...

o diyil komedi dükkanı var. gülmeli hep. nihohahaha

O diyil insan kendi evine sıçarmı lan. şehirleşme sürecine girdiğimizden beri evimize sıçmaya başladık. eskiden hela var idi. dışarda idi. artık hela yok. olum insan evine sıçmaz lan. büyük ayıp ediyoruz bence.

ayıpta ayrı bişey. kime göre neye göre. çoğunluğa uyan doğruya-spoiler-- felsefe başlayor --spolier- misal . neyse örnek vermiycem. ayıp şeyler çünkü hep örnekler.

bişeyi özlemek garip lan. misal bişeyi özlüyosun ama özlediğin şeye sahip olsan onu gene uzakta istersin. bide jelibon reklamları var.

ağaç kurumuş jelibonyayı kurtaralım. kız gidiyo böceğe artık bu ağacın yapraklarını yemiyceksin diyo. e ne yesin göt? açmı kalsın hayvan. sana kalsa tostuntan poğçandan vercenmi? yoo cörk diye ezicen. bide hala geliyosun yaprakları yemiyceksin diyosun. TOTAL İPNETOR. haa jelibon yermiyim yerim..


geçen milletle oturduk konuşuyoruz atatürkle ilgili fikirlerimi söyledim ne 'hayın'lığım kaldı ne 'ibine'liğim ne 'orrozbu'luğum. düşünce suçu işliyosun dediler. ulan ipne düşünceyi kısıtlayarak sen suç işliyosun. ha sen atatürkü 'sev' ersen böyle olur. ullan götçük atatürk sevilmez. atatürkü sevmiyceksin. atatürkü düşünüceksin. atatürk kalbinde diyil beyninde olucak. atatürkü seversen ne olur? on kasımlarda yakana resmini koyarsın milli bayramlarda facebukta profil resmi yaparsın sonra konusu geçtimi hatırlarsın ha bide sonra biri atatürke sana ters gelen bişey derse düşünmeden yargılarsın. ullan imparatoripnetor atatürkü düşünürsen yaptıklarını övmek yerine yapamadıklarına üzülüp yapmaya çalışırsın. ha ama seversen yetinirsin. atatürk sana yetin mi dedi it! çalış dedi. sende çalış da gelişsin şu sik kadar beynin.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Sinirlendim Bak Gene

Yeni bir gün ve tekrar soruyorum kendime niye herşey böyle diye. pişmanmıyım pişman olmalımıyım. ama bişeyi farkettim durum ne kadar kötüleşirse kötüleşsin asla intehar etmem.

sadece 'bakalım daha ne kadar kötüye gidebilir?' düşüncesi bile yetiyo bana. artık böyle. bakalım ne kadar kötüye gidebilir. şu anda gayet iyi lan aslında.

herşeyi kendi kafama göre yapıyorum. varsa bi itiraz olan defolup gidebilir. umrumdada değil zaten.

insanlarla konuşmak neden zor geliyo sorusuna

çünkü konuşmak sadece konuşmak değildir konuşmak için karşındaki kişiyi en iyi şekilde tanıman lazim yoksa istemeden söylediklerin onu kırabilir yada incitebilir. ben insanları tam anlamıyla tanımaya üşendiğim için böyleyim çünkü bi zaman gelicek ve o kişiyle yollarım ayrılacak. ben belkide bi daha hiç göremeyeceğim birinin hayatında niye kötü bi anın kahramanı olyımki onu üzmeye ne hakkım var?

demiştim.

işte ulan mına koduklarımının bu yüzden böyleyim ben. işte orrospu çocukları bu yüzden böyleyim ben. sırf sizi düşündüğüm için. sırf sizi üzmemek için. üzgünseniz sırf acınıza biraz daha acı katmamak için. konuşsam söylediklerimden rahatsız olacaksınız ve suçlusu ben olucam. konuşmuyorum gene ben oluyorum. e sokarım böyle işe ben. bu ne lan böyle iş mi olur?

bide hakkımda zerre sik bilmeden ahkam kesenler yokmu. ben benzemiyorum olum size. numuneyim ben. kendinizi örnek alıp beni açıklamaya kalkmayın. belki bu yüzden böyle yapıyodur belki bu nedenden böyle yapıyodur. hayır beynini siktiğim o yüzden diyil. yapıyosam bi sik bildiğimden yapıyorum. yapıyosam senin bilmediğin bi siki bildiğimden yapıyorum. açıklama gitme. sus git dizilerini tartış dizi oyunculuklarını tartış kimin en güzel olduğunu tartış.


bi odun olmaya çalışıyorum. sınıftaki masamla aynı hammaddeden olmaya çalışıyorum. ruhsuz bi kütük olmaya çalışıyorum ulan insanlar gene geliyo benim hakkımda yorum yapıyo. ulan koduğumun maymunu etrafta biraz daha popüler olmak için götünü yırtanlar var git onlarla ilgilen benden ne istiyosun lan! odunum lan ben kütüğüm ben hala neyin muhabbetini yapmaya çalışıyosun. ne seviyosunuz lan millet hakkında dedikodu yapmayı.


bu arada bizim okulda özgün diye bi hatun var. deli bi hatun. bana şey dedi

'Sen böylesin ben seni böyle kabul ediyorum nasıl olursan ol öylede kabul edicem'

al işte bak benim istediğim bu. bizim istediğimiz bu. hepiniz böyle olsanıza lan. hepiniz birazcık şöyle olsanıza lan. değiştirmeye çalışmadan anlamaya çalışmadan kabul etsenize.

üç beş kişi hariç hepinizin beynini sikiyim. valla


-HATEBREED DİNLERKEN YAZDIM. BİRAZ SERT KAÇABİLİR. SERT KAÇTIYSA UMARIM KAÇMIŞTIR HEPİNİZİN ÇEPERİ YANSIN-

5 Kasım 2010 Cuma

Ölmüşüm Haber Verenim Olmamış

Garip bi durumdu. Karşımda kendi cenazem. Kapıyı açıp içeri girmiştim ve karşımda bu sahne vardı. Arkama baktığımdada bu yere geldiğim kapı. Tek farkı kapalıydı. Açmayı denedim olmadı. Bağırdım duyulmadı. Birine dokunmak için adım atmamla her şey aynı anda bir adım uzaklaştı benden. Bir daha denedim bir daha kaçtı tüm sahne. Arkama bakmadan koştum. Ne kadar koştuğumu bilmiyorum. Ağlamayı denedim olmadı. Sadece koştum. Sonra arkamı döndüm, hepsi ordaydı. Aynı şekilde tam bıraktığım gibi. Ordan oraya yürüyorlar şaşkın gözlerle birbirlerine bakıyolardı. Heralde ani bi şekilde ölmüşüm. Kimse mantıklı görükmüyordu. Bi süre sonra herşey normal gelmeye başladı zaten.

Bir süre sonra bende alıştım zaten duruma. Oturup tadını çıkarmaya çalıştım. Tahmin etmediğim kadar kalabalıktı. Ama yinede beklemediğim kadar az insan vardı. Hani böyle kendini dışarıya kapatıp hiç bi yaşam belirtisi göstermediğinde hiç kimsenin aramıycanı bilirsin ama bi yandanda 'acaba şimdi beni kaç kişi düşünüyo acaba kaç kişi arıyacak?' diye merak edersinde iki kişi ararya. hani her iki durumdada yanılırsın. Aynen öyle bi durumdu.

Herkesin üstünde siyah giysiler vardı. Çok ironik diyil mi aslında? Yaşayan herkesin üstü siyah ama ölen kişinin son giysisi beyaz. İşte buna gülerim ben. Tanıdık yüzler aramaya koyuldum sonra. Bir sürü tanıdık insan vardı. Ama hiç birinin yüzü tanıdık değildi. Hepsi anlamsızdı. Fabrikasyon gibi. Gözleri kırmızı olanlar bile vardı. Bi an kendimi sabah erken uyandıkları için böyleler diye düşünmekten alamadım. Sonra birazcık utandım. Sanki haksızlık ediyomuşum gibi geldi. Buna inanmak istedim daha çok. Birilerinin arkamdan ağlayacağı fikri hoşuma gidiyodu o an. 'Vay be. Birini ağlatabilecek kadar çok seviliyomuşum aslında'. Gülümsememin sıcaklığını hissettim sonra. Garipti. Ölüler gülemez ki.

Sonra omzumda bi el hissettim. Dönüp baktım ağır ağır. Artık başka hiç bir şeyin bana garip gelemiyeceğini düşünerek. Sonra gene yanıldığımı anladım. Karşımda üç tane beden. Üç tane ben. Kendi cenazemde üç tane daha ölü ben görmek pek kolay tarif edilebilecek bişey diyil doğrusu. Görünüşleri giyinişleri bana benziyodu. Benim aynımdı. Ama üçüde eskimişti. Eskimişten en eski görünene doğru duruyolardı. Ne oldu şaşırdın mı? diye sordu ortadaki. Üstü tozlarla kaplıydı. En öndeki atıldı 'onu biraz rahat bırak. Buraya ilk gelişini hatırlamıyomuş gibi yapma!' Bunun üzerine en arkadaki atladı. Üstü toz içindeydi. Ama ikinciden farklı olarak silik bi fotoraf gibiydi. Kaybolmaya yüz tutmuş. 'Hey hey kavga etmeyin. Onu düşünün biraz. Kim bilir ne haldedir kim bilir aklından ne geçiyodur?'

Bütün bu sapıklık arasında s..sizde kimsiniz? diye sorabildim güç bela. 'Tanımamış gibi yapma!' dedi ilki. 'Biz seniz. Sende biz. Bütünün parçasıyız. Bütünden zorla atılmış parçalar' 'ÖÖF amma uzattın' dedi ikinci.'Bak orda kimi görüyosun?' dedi bana.

Kendi tabutumu dedim. 'Peki yanında?' K.. KENDİMİ.... 'Peki.. Onun yanında?' Gene kendimi...
Neler oluyodu burda? Neresiydi burası. O anda farkettim. Tabutun başında ağlayanlarında hepsi bendim. Etrafta bir sürü ben vardı. Eski, yeni, yıpranmış, neşeli, umutlu... bir sürü ben. Ama hepsi silik hepsi yok olmaya yüz tutmuş.. Aralarından biri dikkat çekiyodu sadece. Bana en yakın olan. Cenazemde bana ağlayan bana en yakın olan. Ayakta dimdik duran. En görünür olan. En yeni. En güçlü duran. Gözlerine baktım onun. Ta ruhunun derinine. Kalbinin içine. Karanlık, soğuk,. Ama hayır. Ne karanlık nede soğuk. Cehennem gibi kızıl, cehennem gibi sıcak. Cehennem gibi yanmakta. Nefretin ateşiyle körüklenmiş bir beden. Öfke ile dolu zihin. Tedavi edilemeyecek kadar hasta. Tedaviyi reddedecek kadar hasta.

Benim koluma girmiş ona dik durmasını söylüyor. Bağırıyor haykırıyor. Adeta beni ele geçiriyor. Daha çok bağırdıkça daha çok yanıyor daha çok büyüyor daha çok siliyor ötekileri. O netleştikçe diğerleri silikleşiyor. İçimde bir parçanın daha yok olduğunu hissediyorum. Daha çok kaybolduğumu..


Bitiyor sonra her şey. Yok olup gidiyor. Ne benler kalıyor ne tabut. Sadece ben varım artık. Ben ve öteki herkes. Taşların yavaş yavaş yerine oturduğunu hissediyorum. Yavaşça dünya tekrar bir araya geliyor ayaklarımın altında. Tekrar insanlar akmaya başlıyor sağımdan solumdan. Tekrar korna sesleri geliyor. O kabus geçip gidiyor. Geriye hiç bir şey kalmıyor.

Gözlerini ta ruhumun içine dikip 'Ayağa kalk, Güçlü ol! DİK DUR!' diyen 'O' ndan başka hiçbir şey kalmıyor