''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

30 Temmuz 2010 Cuma

Gene Öylemesine

Alpay Erdem tarz bi yazı yazyım dedim olmadı. Aslında olurduda 'kendine ait bi tarz oluşturma skine kafayı cok takmıs durumdaym ve tırnagı kapamay unuttum'

Laptoptan yazmak cok zor lan. Evet abimin laptopuna çöreklendim. Ordan yazıyorum. O diyil gecen 3 gündür baya uyku zorluğu çekiyorum.. Saat 11 de yatıp 3 gibi falan uyuyorum. Normalde böyle bi durumda insan çok sıkılır. Bende geçen iki gün sıkıldım ama sonra alşmaya başladım. O diyil ay'ı izleyerek uyudum geçen gece çok güzeldi lan. Yani tepemizde muhteşem güzellikte bi ay var ve belkide coğumuz g.tümüzü devirip ona bi kere bile bakmadan yatıyoruz. Ama büyk şeyler kaçırıyomuşuz lan. Gerçekten deli bi güzellik. Bide dolunay vardı büsbütün koskocaman ayıcık oyda duruyodu öyle. Güzel güzel. İzledim onu yaklaşık bi saat falan. Sonra mesela kaçınız kutup yıldızı nerde blirsiniz. Ben biliorum artık. Onuda gördüm. Böyle en parlak en güzel yıldız oydu ondan anladm.

O deel aya bakınca çok garip oluyo lan insan. Yani şöyle söyliyim ay'a şarkı yazdım lan. Gecenin bi saatinde. Gayet dygusal teoman şarkısı tarzında oldu. Kral tivide bile yayınlanır öyle diyim. Sonra şarkı kesmedi bide öykü yazdım. Şarkıyı diyilde öyküden bi parça verem buraya

-------------

Gene ordaydı.Yanlızdım, tektim ama o ordaydı işte. Benim için orda değildi ama yinede ordadı. Orda olması bile yetiyordu bana. Orda durması bile yetiyodu beni aydınlatmasına. Kendisiyle olmasa bile ışığıyla bile yanımdaydı ve aydınlatıyodu beni. Ona ne kadar teşekkür etsem yetmez. Ama ne farkeder nede olsa duyamazdı beni. Çünkü bana çok uzaktaydı. Ben dünyada bi noktaydım ama o ay'dı. Gökyüzünün en güzeli.

Ona ulaşmam imkansız ama olsun. Onun ışığı bana ulaşıyodu ya o bile yeterdi. Kimi kandırıyorum asla yetmezdi. Asla yetinemezdim ama olsun. Daha fazlası asla olmiycakti.

Ayın ışığı odamı aydınlatırken kafamdan geçenleri toplamaya çalışıyordum. Ama olmuyordu tabi. Gecenin o saatinde bu pek mümkün olmazdı tabi.Sonra düşündüm 'ne gereği var?' diye bunun ne gereği var. bu saatte düşünmeye ne gerek var. bulamayacağını aramaya ne gerek var? derin bi iç çekiş geldi içimden. offfff. sonra kısa ve keskin bi başkası OF! . Sonra diktim gözlerimi tekrar aya. O güzel yanlıza.

Odama aldım onu. En azından ışğını. Ay ışığndan lamba yaptım kendime. Gecenin karanlığnda odamı değilde ruhumu aydınlatan bi lamba. Onun huzuruyla yattım o anda yatağa. Kutup yıldızına inat bu sefer yanlız değildim.

27 Temmuz 2010 Salı

Oooooh mieeees

Harbi ooooh mieeees lan. Az önceki biriyle konuşmaya ihtiyacım var yazısını yazan bana bakıyorum şimdi. Götümle gülüyorum ona. Gerçi biriyle konuştum. Hemde insan bu sefer. kedide diyil. Sahi pandaya ne oldu acaba göremiyorum kaç gündür.

O diyil keyfim inanılmaz iyi şu anda. Biraz uykum var sadece. Onun dışında kandil simidim var. Boş kandil simidi kutusunun dibindeki susamlar var sonracıma uludağ limonata var. En güzelide bi başkası tarafından yapılmış bi playlist var. Çok yaşa rock fm ve heavy time! Sayenizde gene mutluyum. Mis gibiyim. Dur limonatamdan bi fırt alıyım oeeehh.-Bunu eş zamanlı yaptım. ayarladım hem yazdım yazarkende söyledim- söylemem bittiği anadada koydum noktayı-öyle biriyim çünkü ben. anında noktayı koyabilirim. Yaparım. Bilirsiniz. Noktayı koyabilirim. Ben aniden nokta koyabilen mutlu karnı tok limonatası olan ve götüm götüm annesinin gelip anıl had bakihismhsmsmsn-aynen böyle diyo. hadi tamam bakıy'dan sonra sürekli ve kesintisiz bi fısıltı. anne naapyon!?!- demesinden korkan biriyim ben. Bil bakalım ben kimim?

Yazdım gugula. Aradığınız sonuç bulunamadı dedi.Gugul bile bulamıyosa beni gerçekten kaybolmuşum. Ama umrumdamı limonatam var keyfim yerimde ve müziğim güzel!


-sen söylemeden kendimi ele veriyim. ....yazdım arama çubuğuna ve enter a bastım esprisi umut sarıkaya'ya aittir. ama telif hakkı isticeeni sanmıyorum. istersede limonatadan başka bişey vermem ona euhulehehlehelehelehe


-MINA KOYİM SUİCİDAL ÇALIYO LAN SUİCİDAL ÇALIYO LAAAAAAAAAAN


-saat 1.30 da gelen kral 2. edüt- ADAMLAR FUCKİNG HOSTİLE CALIYO LAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAN AGHAHAHAHA ÖLDÜRCEKELR BENİ MUTLULUKTAAN!

Biriyle konuşmaya fena halde ihtiyacım var

Şebnem ferahın-asla ama asla ama asla şebo dememeye yemin ettim. şebo ne lan? şebek gibim. şebo diceme şebek derim valla- içinde bu söz olan bi şarkısı vardı. senfoni orkestralı dividisinde söylüyodu şarkıyı.

O geldi aklıma. Şu anda onu dinlemiyorum. Çok sikko bi ruh haline sokabilir beni çünkü. Riske giremem.

Ama şu anda biriyle konuşmaya fena halde ihtiyacım var. Biriyle dertleşmeye.

Sarkının sözlerini bilen varsa yazsın lan. Niye guguldan bakmıyon lan tırto dediğinizi duydum. Öyle olmaz ama. Siz paylaşın bi okuyanım varmış diye seviniyim. Bide guguldan aratıp kopyala yapıştır yapmayın lan bildiğiniz kadarıyla yazın. Ne kadarını biliyosanız. Bilmediğiz yerleri doldurun. Hadi gittim ben. Yada gitmedim. Hep aranızdayım.

Mike Muir abi derki:

I'M SO ALONE
İN THE ROOM FULL OF PEOPLE

tam böyle diyildi ama ana fikri buydu. Ne güzel şarkısın alone

Yaş Vardı Gözlerinde

O bana bakıyodu bende ona bakıyodum. Sessizce uzaktan izliyoduk birbirimizi. Sarılarak uyuduğum beraber güldüğüm yanına yattığım yemeğimi paylaştığım mutluluğumu bölüşerek çoğalttığım o diyilmiş gibiydi. Öylece uzaktan bakıyoduk birbirimize. Acaba ne düşünüyo lan? diye düşündüm.

Şayet an itibariyle dün akşam gördüğüm kızın bacağını düşünüyodum. Uff ne güzel bacağı vardı. Sonra düşündüm ki ulan gayet pişkin pislik bi herifmişim bee. Ayrılığın eşiğine gelmişiz hala bacak diyorum. Arkasını döndü gitti bu ben düşünceler içindeyken. Hala susuyosun bakışları vardı gözünde. Yaşlara bürünmüş. Yaşara bürünmüş. Yaşar kim lan?

Ulan susuyosam kavga etmeyelim diye susuyorum! Ulan dedim özür diliyorum diye bağırdım buna. Sesini yükseltme diye hırladı bana. Odaya gelip söylesem lütfen çık! yapıcan sussam hiç umursamıyosun diycen allasen benden ne istiyosun dedim. Ses çıkarmadı. Odasındaydı. Kapısı kapalıydı. Duymuştu ama ses vermiyodu.

Hava almam lazimdi. Tüm bu olanlar saat 2 de oluyodu ve benim dışarı cıkıp hava almam lazimdı. Üst komşu parmaklıklardan sarkmıs kafasını çıkarmıştı. Noolyo dedi gir içeri komşumun kafası dedim. Sen iyice delirdin anılım. bi haller olmasından korkuyorum. çok yoruyo o seni bitiriyo seni dedi. ve bunların hepsini tek nefeste söyledi şok oldum. teyzecimin kafası naaptın yav? dedim buna şaşkın şaşkın hala ne kafası yahu dedi. sonra ben yürürken arkamdan çık çık ladığını iyice delirmiş bey bu çocuk dediğini duydum. Asıl deli sensin bee kocan 2 yıl önce seni bırakıp gitti patates çuvalına krem rengi kadife pantolon gömlek süveter giydiriyosun bey diyosun manyak kadın diyecek oldum üzmiyim kadını manyaklığını yüzüne vurmuyim gece gece diyil çıktım sokağa.

beş biradan birazda şaraptan ve bi kaç kusmuktan sonra herşey daha iyiydi.Yada herşey aynıydı ama ben iyiydim. Yada bende aynıydım ama kafam iyiydi. Onun gibi bişey. Eve gittim sonra aceleylen.Eve girmeden öncede kasap hayri abiye uğradım. Çerçevesiz gözlükleri hafif dökük saçları bıyığı ve iki günlük sakalıyla tam bi kasaptı. Unakıtan derdi mahallenin çocukları ona. çok sinirlenirdi. Çoğu cocukta bilmezdi unakıtanı unakatan falan derlerdi. o zamanda kızardı. Hep önemli olan niyet derdi. İyi bi kasaptı. Hırsızlık falan yaptığı görülmezdi. İyi adamdı yani. Bundan 10 milyonluk tavuk istedim. kanat göğüs but dedi alayından olsun dedim bu saatte hala niye açıksın abi dedim ulan eşşolusu sen kaldırdınya az önce evden zorla dedi. haa pardon ya dedim. çıktım dükkandan.

Evde mangalı kurarkan cıkartığım sese uyanmış olmalı geldi yanıma. sessizdi. gözleri çok manalıydı ama. herzamanki gibi. Tavukları gösterdim mis olcak miss dedim sevindi böyle. Bİ şenlendi. Az önce bana trip atan odasına çekilen o diyilmiş gibi sevinçleydi şu anda. bi an iğrendim ondan. ne işim var bunla allah aşkına dedim. içimden dedim. kırmaya kıyamadım. cızz sesine uyandım. tavuklar olmuş gibiydi. aldım tavukları yemeye başladım. onunda gelip yiyiyceeni hiç tahmin etmemiştim. az vardı kendime kadardı ama birazda ona ikram ettim. İkram edince garip oldum lan. İnsan bukadar yakınına bu kdar paylaştığına ikram edince garip oluyo valla. Baktım göz ucuyla. farketmişti. Gözlerine baktım. Yaş vardı gözlerinde. Kemik istermisin ulan dedim hav dedi. Ulan dediğim için özür dilerim dedim gene hav dedi neşeyle. kuyruğuda eşlik etti neşesine

Laf Kalabalığı

Herangi bi sosyal mesaj falan vermicem bu yazıda. Yada olayların gelişişine göre verebilirim belki. Biliyorum gelişişi diye bi kelimemiz yok ama olsun.

Rock fm de ilk önce him sonra green day çaldılar. Durumumu sen düşün. Artık ne kadar Pantera Megadeth vursam düzelemem ben. Sktiğimin homoseksüel gey metal grupları. Neyse konu bu değil. Ayrıca bu laf yüzünden beni homofobik sananlar olabilir. Diyilim.

Neyuse yavaştan giriyim konuma. Gerçi şu anda belli bi konu yok. Oyuncak basket topumdan işe yaramayan sinekliğe spidi gonzales gibi gezinip duran kaplumbaamdan saçımın haline kadar yazabilirim. Ne biliyim neşe acı keder konulu yazıda yazabilirim yada yazmayadabilirim. Tamamen doğaçlama gelişicek olaylar. Aslında bi başlangıcı olsa gelişicekte o kıvılcım çakmadı daha. Bi çaksa baslatıcam yazıyı gidicekte. Du bakalım

Aklıma geldi bi kaç tane. çakmak la ilgili olabilirdi. yani şu sigaranın yanında istenilen. Sonra acaba forumsipring mi desem dedim oda olmadı. Esniyoruuum ve buldum

Aslında hayatta yapıcak işi olmayan adam hayatta yapıcak en çok işi olandır mottosuyla giriyim yazıya. ve öylede. nerdenmi biliyorum? çünkü ben diyorum. tarih daha yanıldığımı görmemiştir. aslında belki bi kere. ama o kadarda önemli diyil. konudan uzaklaşmıyım. yada dur biraz daha uzaklaşıyım. hani şu - yazı yazı - ler varya ' - - ' olan. arasına konu hakkında fikirlerimi koyyorum. busefer onları kullanmıycam. zira zati ortada bi konu yok. ayrıca busefer güzel bi kız ismi olabilirmiş. ama güzel bi kız ismi. cirkin bi kıza olmaz. yani bu ismi koymaya karar verdiyseniz bekleyin güzel olcaa kesinleşsin öyle. buusefer diye okunuyo.

Neyse konuya dönelim. olmayana.

Mavi Sakal 'ın 'benle gelsen her yere ve olmayan gerçeğe' sözü geldi. hangi şarkı hatırlamıyorum. Ama eminim dinlesem hatırlardım

Farkettinizmi hep kandırdılar bizi. Her şey güzel olucak diye. Bize dayanmak yerine kendimizi kandırmamız öğretildi. Yanımızdakiler hep 'geçicek...' dedi. Geçicek... o 3 nokta manidar. Devamı var diyo. Geçicek ve yenileri gelicek diyo. Ama sen sadece geçicek kısmına yönelip onu anlıyosun vede gelicekleri hesaba katmadan sana gecicek diyenin kollarına sarılıyosun sıkı sıkı. geçicek dimi diyosun. oda sana bakıp tüm samimiyetiyle geçicek... diyo.

Bazen geçicek diyenin bile olmuyo. O zamanda o yalanları sen söylüyosun kendine. Geçicek... diyosun. Ama kısmen doğru diyosun. Geçicek sonuç olarak.

Hadi bakalım diyodumki işi olmayan adam en çok işi olan adamdır diye. Çünkü işi olmayan adam işini bulmak zorundadır. Ki pek kolay bişey diğil malesef. Olsa güzel olurdu tabi ama pekde mümkün olan şeyler diyil. Neyse için sıkkınken daha fazla bunalmaya gerek yok dimi?

Çok daha karanlık çok daha karamsar ve gerçekçi. al sana yeni motto

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Sözün bittiği yer

Başkaları da var! İstanbul'un göbeğinde, Ali Sami Yen'de Metallica adlı müzik grubu bir konser verdi. Türkiye'nin her tarafından 40 bin kişi toplanmıştı. Programın başlamasından 15 dakika önce, konserin verildiği yerden birkaç km ötede, yani Güngören'de cesetler parçalandı; kol bacak havaya uçuştu. Bu laik, ateist, agnostik, aczmendi müsveddelerinin de umurunda olmadı. Transa geçmiş vaziyette kafalarını sallamaya devam ettiler; tepindiler; kendilerine özgü ritüelleriyle satanizmden ödünç tapınmalar yaptılar. İçtiler, bağırdılar, gürültüyü bastıran gürültü cinsinden müzikleriyle İstanbul semalarından arşa yükselen çığlıkları, bedenleri parçalanan masum insanların feryatlarını bastırmaya çalıştılar. Ve elbette sorumsuz gazete ve televizyonların boy boy yayınladığı kanlı ceset görüntüleri. Bu, kan tutmasının insana vahşeti teşhir ettirmesidir!

Burası sözün bittiği yerdir. Bu ülkede hiç kimse, hiçbir merci, sözü bitiren bu saygısız, bu umursamaz, bu artık hissizleşmiş insanlara bir şey diyemiyor. Hepimize yazıklar olsun!


-Ali Bulaç' ın yazısından. 28 Temmuzda yazmıs. Yani 27 temmuzda güngörendeki saldırıdan bir gün sonra. metalika konserinden bir gün sonra. Yazısı bundan daha uzun aslında. Ama blogumu daha fazla kirletmek istemedim-

24 Temmuz 2010 Cumartesi

PANDA

Biliyosunuz-yada bazılarınızın bildiği gibi-Kurtköydeyim ben. Ve burda bizden başka insan yok. -ayrıntılar girmiycem yaş şeysi falan-. Abimde sıkılıp gidince tek kaldıydım ben. Geçen geldi bu-sonra gene gitti-. Geldi diye bizimkiler mangal yaptı. Ve o gün 10. yada 11. günüydü ayağımın karaya deymeyişinin. 11 gün evden dışarıya adım atmamıştım ve mutluydum. İşte mangal falan yakıldı tavuk yendi falan. O sırada uzun zamandır ilk defa yeni bi yüz gördüm.

Kendimden beklenmiycek şekilde gittim bunun yanına. Elimde tavuk var. İkram ettim. Yım yım yım diye yedi. Sonrada miyav dedi. Sonra oturdum yanına bunun. Fazlada yanına gidince ürküyodu o yüzden olabildiğince yakın durdum ürkütmeden. Tavuk kemiklerini falan verdim o kemikleri kıtır kıtır yerken bende izleyip güldüm konuştum onunla falan. Biri-yada bi canlı-ile konuşmak iyi gelmişti. Kaplumbaam onu elimle beslerken elimi ısırdığı için ona küstüm ve onla konuşmuyodum uzun zamandır. Bu sessizliği panda ile bozdum. Ha evet adı panda. Çünkü baya baya siyah bi kedi ama patileri bide çene kısmı beyaz. Baktım buna senin adın ne olsun dedim sonra PANDAA diye bağırdım. O hala kıtır kıtır yiyodu kemikleri. Cok sevdik birbirimizi. Ben buna kemik attım o pesinden koştu falan. Baya eylenceliydi yani. İyi bi arkadaş oldu bana.

Bu arada şunu farkettimki hayvanlarla insanlardan daha iyi anlaşıyorum ben. Yanımda bi hayvan olunca yaşadığım mutluluk bi başka oluyo sanki. Bide köpeğim köpük' ü alıyım. Hayat o zaman çok güzel olucak. Köpükü alıp gezdirceem sahile götürceem beraber bira içiceez falan. Çok eylenceli olucak. Sabırsızlanıyorum köpeğim için. Sarılıp uyuycam ona. Yumuk yumuk tombik bişey olucak böyle. Yani öyle bişey seçicem benim hayatıma neşe getirmesi için. Hadi be köpük kimsenin yapamadığını yap ve mutsuzluğuma yanlızlığıma son ver artık. Hev dediğini duyar gibiyim köpük. bekle beni. şu an hangi kafeste olduğunu bilmiyorum ama gelicem ve seni alıcam lan. bekle beni dostum!

23 Temmuz 2010 Cuma

Herşeyi bildiğimi düşünürdüm

Bir zamanlar herşeyi bildiğimi düşünürdüm. Ama Dave abininde dediği gibi

Bazen hayatla ilgili bildiğiniz herşeyin sizin sandığınız gibi olmadığını öğrenirsiniz

I Thought I Knew It All
Somewhere there's a reason
Why things go like they do
Somewhere there's a reason
Why somethings just fall through
We don't always see them
For what they really are
But i know there's a reason,
Just can't see it from this far

Maybe i don't like it, but i have no choice
I know that somewhere, someone hears my voice

I thought i knew it all
I thought i had it made
How could it end this way?
I thought i knew

Somewhere there's a reason
Why things don't go my way
Somewhere there's a reason
That i cannot explain
Just like the change of season,
Just may not be my turn
But i know there's a reason,
The lesson's mine to learn

_____________________________

Her şeyi bildiğimi düşünürdüm
Bir yerlerde bir nedeni var
Olayların niye böyle geliştiğinin
Bir yerlerde bir nedeni var
Bazı şeylerin niye olmadığının
Her zaman göremeyiz
Onların aslında ne olduklarını
Ama biliyorum bir nedeni var
Sadece bu kadar uzaktan göremiyorum

Belki beyenmeyeceğim, ama seçeneğim yok
Biliyorum biryerlerde birisi sesimi duyar

Herşeyi bildiğimi düşünürdüm
Hepsini halletiğimi
Nasıl böyle sona erdi?
Her şeyi bildiğimi düşünürdüm.

Bir yerlerde bir nedeni var
İşlerin benim yanımda gitmediğinin
Bir yerlerde bir nedeni var
Açıklayamadığım
Mevsimlerin değişmesi gibi
Henüz sıram gelmemiş olabilir
Ama biliyorum bir nedeni var
Öğrenmem gereken

22 Temmuz 2010 Perşembe

Terk Edildim Lan!


Beynim beni terketti. Valizlerini bavullarını topladı vurdu kapıyı çıktı. Çıkarkende kalan eşyalarımı daha sonra alıcam dedi sessizce peki dedim. Sonra vurdu kapıyı çıktı.

Evde kalan eşyalarına baktım. Sevdim onları. Okşadım. Sonra üstlerine işedim bi sinirle.Sonra hepsini alıp çamaşır makinesine koydum. En sevdiği bluzunu koymadım ama. O hala sidikli duruyo. Onu öyle vercem. Koku algısı çok zayıf olduğu için bi kaç gün sidikli sidikli giycek onu biliyorum. Yanındakiler ıy mıy diycek bu anlam veremiycek.

Giderken gözlerine baktım. Hiç istemiyo gidibiydi. Giderken g.tüne baktım. Hiç istemiyo gibiydim. Kalmak istiyodu. Kalmasını istiyodum. Kalmadı gitti. Öyle gitti.
Arkasına bile bakmadan çıktı gitti. Merdivenleri inerken usul usul ağlıyodu. Ama merdivenler deli yankı yaptığı ve hiç ses olmadığı için ühü ühüh ühüh diye ağladığını duydum. Hüzünlendim. Gözlerim doldu. ULAN MADEM ÜZÜLÜYON NİYE GİDİYON!? diye bağırdım arkasından. Duymadı. Duymazdan geldi. Vurdu kapıyı gitti.

O gidince beyinsiz kalmış gibi hissettim. Hissiz kalmış sözsüz kalmış sessiz kalmış gibi hissettim. Kafamın içinde yeri dolmaz bi boşluk vardı. Hiç bi şeye ne olanlara nede olmuşlara anlam veremiyodum. Biz niye böyle olmuştuk.

Hava alıyım diye cama çıktım.Camdan aşşağıya baktım. Çekirdek çitliyo çöplerinide pğtü diye tükürüyodum. Uzaktan bunu giderken gördüm. Hüzünlendim. Ağlamaklı oldum. Gözlerim doldu. Gitme diyemedim. Dedim duymadı. Duymazdan geldi.

Sonra bu arkasına bakmadan kapıyı vurdu gitti. Ağlaya ağlaya ilerledi. Dolmuş gözlerle gök yüzüne baktı ağlamamak için kendini kastı. Sonra buna kamyon çarptı. Ağlamamak için havaya baktı kamyonu farkedemedi. Buna kamyon çarptı. 5 metre ileriye fırladı. Ölüsüne köpekler dadandı.

Onu o halde görünce üzüldüm. Duygulandım. Gözlerim doldu. Çekirdekleri bi kenara bıraktım. Televizyonu açtım.

21 Temmuz 2010 Çarşamba

Liseli Bacağı

Dedim gugula giricem sörç' e Liseli Bacağı yazıcam ve ilk çıkıcak resmi bu yazının fotosu yapıcam dedim ama plan tutmadı. İlk cıkanı sevmedim. Fazla pornovari duruyodu. Bende bunu seçtim. Hem konuyada alakalı. Mis gibi ohh miss.



Evet efendim biliyosunuz ülkemizde televizyon sektörünün önemli bi pasta dilimidir liseli genç dizileri ve liseli kız bacağı. Yaz gelmeden içinde büssürü liseli bacağı olan dizi çekilir-yanlış anlamayın dizide oynamak yerine sadece ara sahnelerde kantin gibi yerlerde ortaya cıkan bacaklardır bunlar. yoksa oyuncuların 'kostüm'lerine lafım yoktur. İlk olarak nası başladı bilmiyorumda koçum benim vardı bayada güzeldi o be. Tarık Akan koçu oynuyodu falan. Büssürü güzel insan vardı kabataş ta geçiyodu sanırım ilk lise dizilerindendi. Sonra ne olduysa oldu lise ve liseli kız bacağı dizileri çıktı.

Misal acemi cadı vardı. Tamam özel okul falan ortam farklıdır bilememde sırf bacak olarak gezinen oyuncular vardı lan dizide. Resimde ordan zaten. Dizinin en salak karakterini oynuyodu ve pek rolu falan yoktu. Ama bacaklarına büyük rol yüklenmişti. Zira güzel bacaklı bi ablaydı ve pek çok kişinin hüeee bacaaağğğk diye o diziyi izlediğini bilirim ben.

Sonra fox ta arka sıradakiler vardı. Ordada baya bacak vardı. Ama askiyonda vardı. Ama o daha bi organize olmuş okul dizisi olduğundan ordaki bacak oyuncuların sayısı dahada fazlaydı. Çeşit çoktu orda. İşte o tatile girince yazın tadımlık dizisi olan

KÜÇÜK SIRLAR pörtledi. Yanlız bu dizinin henüz resimleri yok etrafta bi bölümünü izledikten sonra 'bacak oyuncu' ne demek anlayabilirsiniz. Zira bu acemi ablamız ayşegulde dizide ve artık pek acemi falan diyil baya baya işin oros. neyse. yok lan durmiycam işin orospusu yapmışlar. Yanında oturan cocuğun-2 dakka izleyebildim onu o kadarda çok sevmeyen yakışıklı-kime göre lan?- popüler sevgili- elini tutup kendi bacağına koyması ve bu yapılırken kameraman abinin oyhhşş efektiyle bacağa zum girmesi-baya baya zooom du- falan. baya bol bacaklı bi dizi. ama cidden sadece bacak koyarak seyrettirmeye çalışıyolar.
Dizinin orjinali gossip girl. tabi dizinin orjinalindeki kadar yiyişmeye rtük amca izin vermiyceyi için bunlarda girişmişler liseli bacağına. rtüğün herangi bi 'etek boyu' sınırı olmadığı içinde bişey diyemiyo tabi.
Yanı aslında bu yazda bol bol bacak izleticekler bize hayırlısı. En olmadı foxtaki liseli bacaklarıyla bunları kapıştırırlar. Çok tutmazmıydı?

Diş Macunu


Dondurmamı yeni bitirmiştim. Kasenin dibinde kalanları ilk önce kaşığımla toplamayı denedim olmadı. Sonra direk dille daldım. Yüzüm gözüm ve yüzümün bi kısmı dondurma. Aaah ah keşke şu anda yanımda yüzümü yalayarak temizleyebilecek bi sevgilim olsaydı.Ama yok. Sıkıntıdan oturmuştum telefonumu açmıştım belki mesaj gelmiştir belki beni arayan soran olmuştur diye. Saolsun bi Elif-3 yıllık arkadaşım oww yeaaah! aslında bakarsak görüştüğüm en eski arkadaşım lan nerdeyse!- hafız nabıyosun diye sormuştu heycanla cevaplamıştım. Sonra uyuya kaldım cevap yazamadım. Zaten mesajımda bitmişti. Sonra kapadım telefonu.

Az önce gene aştım niv esemes diyodu. Bi sevindim bi mutlu oldum. Acaba bilmediğim bi numara belkle canım dondurmaları silmeye geliyorum! diye mesajmı atmıştı? Acaba atan kadınmı erkekmiydi? Acaba odama bi erkek girebilirmiydi? Acaba çok iğrenç bi fantazinin kurbanı olabilirmiydim?-makuldu dün gece dişlerimi fırçalamak için banyoya gittim aynadaki ben bana selam verdi ciddi ciddi. korktum. sanada dedim.-

Neyse olay o diyil. Türkselden gelmiş. Geberene kadar mesajlaş sevrisinin süresi dolmuştur hesabınızda yeteri tl bulunmadığından züğürt parasız fakir bi ipne olduğunuzdan millet 100-200 tl ile gezerken sen - lere indiğinden türksele borç taktığından esemes falan yok sana ipne seni defol lan diye mesaj atmış. - dedim bi anım geldi.

İlk telefonumu almışlardı bizimkiler bana. 15 yaşında falanım yada 14. 69 milyon motorola. Tabi ben telefon kullanmaktan zerre anlamıyodum bi arkadaşım vardı o zamanların en iyi ve tek arkadaşımdı. ilk okulun nerdeyse ortalarına kadar tek arkadaşım. İşte buna soruyodum ben telefonla konuşuyom ama artıyo bu kontor diyodum-konuşuyom dediğim annemi arıyodum iş olsun diye sıkıntıdan. arıycak başka kimse yok tabi ehe ehe.- işte nası lan keşke bendede o telefondan olsaydı falan diyodu bundada böyle o zamana göre deli bi telefon vardı elime zor sığıyodu hep hava atıyodu o telefonla falan. bana teleonun özelliklerini gösteriyodu. bigün telefonunu versene dedi verdim baktı böyle hahahaha haha diye pis pis güldü eliyle oley işareti yaptı falan. eksiye inmissin sen dedi bana gülerek. üzülmüştüm. hem eksi diye bişey olmasına hemde arkadaşımın bu kadar sevinmesine üzülmüştüm. ama çaktırmamıştım.

Neyse ne diyodum lan. Ha türksel mesaj atmıştı. İşte bende hayatımın bu hali-ruh halim ne garip lan 4 gün önce-artık gün kavramım tamemen kayboldu bi olay kaç gün önce oldu hatırlamıyorum. dünü bile zor hatırlıyorum. misal bu sabah uyandığımda burnum kanadı annem sordu dünde kanamıştı dimi diye olay dün mü oldu ondan önceki günmü oldu yoksa 3 sabahtır kanıyomu hiç hatırlamıyorum. yani olaylar var zaman yok.-ne diyodum heh 4 gün önce gayet mutluyken bi anda tüm hepsi skilip gidebiliyo falan- -Tekrar biraz geriden alarak- bende hayatımın bu hali niye böyle nasıl düzelicek diye düşünmek yerine oturdum diş macunuyla ilgili bişeyler yazıyim dedim.

İlk olarak vikipedyaya bakıyım dedimde pek dişe gelir bişey bulamadım. Ehe ehe nası espri? eenspürük yapdım! Neyse efenim çok önemli bişey diş macunu. Zira dişlerin leş gibi sararmasını önler. Tabi kullanmayınca arkadaşlarınız sizi sigara kullanıyo sanabilir? bu dişlerin hali ne sigaramı içiyosun sorusuna maruz kalmak çok tehlikelidir. zira

-evet cevabı sizi ne velin biliyomu bakkiyym? cevabına
-hayır cevabı sizi ııyyyyk pisliiiik cevabına götürürki bunlar pek istenen durumlar diyildir. o yüzden aksatmadan her hafta nohut büyüklüğünde bi diş macununu diş fırcanınızın üzerine zörkletip dişlerinize sürün. zira aslında ortasından sıkılması yanlıştır ama benim gibi bi insansanız isterseniz makasla kıcını kesip ordan akıtın. ne kavga cıkarıcak bi eş nede kızıcak birileri var nası olsa. diş macunum ayrı. ve yıllardır bitmiyo. tamam bende kazanamadım diş fırçalama alışkanlığını. kokuyuda sakızla falan bastırıyorum. neyse. dur lan gidip dişlerimi fırçalıyım. hadi kalkın sizde fırçalayaın. yemekten sonra fırçalamadınız dimi. BOK FIRÇALADINIZ. hadi lan kaldırın popolarınızı ve fırçalayın dişlerinizi. yada ağzını aça aça zıhahahahah diye gülmeyin. yada sigaraya başlayın. üçünden biri..

Diş fırçalamamak için sigaraya başlayan tanıdığım var lan. Yada yok. Bilemedim. Ama onca içen arasında bu nedenle içen vardır garanti. Höh leyip gittim.

HÖEEEHHHHH....

İnsanoğlunun Yüz karaları

İnsanoğlunun tarihindeki en büyük yüz karalarını en büyük hataları en büyük kusurluları gözler önüne sereceğim bu sefer. Daha iyi anlayın niye nefret ediyorum tüm insanlıktan.

1-İSTİKLAL CADDESİ


Bakın efendim insan kaynıyo. Herkes bi tarafa yürüyo herkes bi kafe bulsamda doluşsam diyo. Peki sormazlarmı ey insan derdin ne diye? ne diye tüm gün yürüyon burda bokmu var ne bulmayı umuyosun diye? ey liseli genç kız ne bok yemeye her hafta sonu arkadaşlarınla gelip sıtarbaksı dolduruyosun herhafta gelince nolyo demezlermi?
ya sen sarı tişörtlü adam o tişört ne lan demezlermi? ya sen arkada kırmızı tişörtlünün ilersindeki elinde telefon tutan amcam derdin ne de bi elinde telefona baka baka yürüyosun. EY İNSANLAR NEREYE YÜRÜYOSUNUZ LAN BÜTÜN GÜN AMACINIZ NE LAN SİZİN?!?!

2-Gece Partileri



Derdiniz ne lan gece eylenmeyi seven insanlar? gece eylenilirmi lan? gece uyunur olum napıyonuz siz? illa eylencekseniz saat 1 de buluşun arkadaşlarınızla konuşun eylenin sonra saat 8 oldumu ayrılın sktir olun gidin evinize uyuyun. AMACINIZ NE LAN SİZİN?

3-Tek Sürmümlük Reçel


hakkında konuşmiycam bile..

4-Ben10


Napıyosunuz lan siz gençler? Kendinize gelin lan. Nolyo lan size! Bide oyuncakları çıktı bunların. Nolyo laan? Derdiniz ne lan? Zıbııv efektiyle gözünden bok atan sineğe dönüşen bi veledi izlemek çokmu eylenceli yazık yav. Bide ben10 im ben falan dedirtiyolar bunlara orda burda. Nolur yapmayın ya..

5-Dedeler
Resim koymaya elim varmıyo. Bilen bilir. O NE LAN O NE MANYAKMISINIZ NASI Bİ SAPIKLIKTIR LAN O!!

6-Lady Gaga


Abla ne diyimki şimdi ben sana yaa. Neyse bişey demiyim. Ulan bak gene aklım istiklale takıldı. BOK VAR DİMİ BOK VAR! ALLAH HEPİNİZİN BİN BELASINI VERSİN LAN. Bİ YIKILSA ORASI ALAYINIZ SUSUZ KALMIŞ ÇİÇEK GİBİ KURUYUP GİDİCEENİZ LAN!

MSN BUGÜN TESTLERİ

Sıkıntıdan msn bugun testleri çözer oldum lan. Öyle büssürü büssürü test varda ben beyendiklerimi seçip çözüyorum. 10 soru böyle şıklar var uygun olanı seçiyon. Tabi bazen hiçbi seçenek uygun olmuyo o zaman sallamasyon seçiyosun tabi.

Geneldede hee harbi lan dediğim cevaplar çıkıyo bazılarınada gülüyorum. misal

-su altında yaşamalısınız sesin gürültünün olmadığı insanların konuşmadan anlaşabildiği hatta insanların olmadığı bi dünya. -ulan harbi lan ben istiyorum bunu. insan olmasa çok daha mutlu olurdum. ben insan olmasam ne biliyim sünger olsam yemin ediyorum daha mutlu olucaktım biliyorum

-ama bazende bu ruh halinden kurtulmanız için evinizi değiştirin falan diyo. aslında doğru evi değiştirsem güzel olabilirde parayı nerden bulucam lan tıtroloşko! sen vericeksen evin parasını tamam hemen değiştiriyim.

bazende sırf kendini pohpohlatan testler oluyo. işte şahanemisiniz falan diye. Kesinlikle Şahanesiniz çıkmıştı ehe ehe diye gülmüştüm.

karamsarmısınız çözdüm evet çıktı. kısa öz. karamsar gibi. genelde seviyorum bu testleri. bi kaç dakkanızı eylenceyle alabiliyo yihuu!

Ama sakın bunu bi arkadaşınızla beraber çözmeye çalışmayın. ömrünüzden ömür yiyolar.

söyle hadi a mı b mi c mi d mi?
-ama anıl hiçbiri diyilki?
Ya sen en yakını söyle işte
-hiç biri yakın diyil bana
ya o dördü arasından ilk seçiceğin işte
-üf anııl
allah binbir türlü belanı versin allah kaynar sular yağdırsın yağmur olsun aksın allah davul etsin çalanın olmasın!-bunu içimden dedim. ve harbi harbi demiştim. sinir etmişti beni.

insan gibi illa çözüdürçekseniz gidin linkini verin öyle çözsün sonra sonuçları paylaşın mutlu olun. kendinize yakın birine yaptırın sonuçlar aynı çıkınca dahada mutlu olun. 4 de 4 yaptıydık lan! üstelik 5 i denememiştik. denesek 5 de olurdu o kesin. kesin...

19 Temmuz 2010 Pazartesi



Demand Annihilator in Istanbul!
Annihilator in Istanbul - Learn more about this Eventful Demand

View all Istanbul events on Eventful

masaüstü

çok sıkıldım lan. sıkıntıdan yapıcak hiç bişey bulamıyorum. arayamıycak kadar sıkıntılıyım. sürekli masaüstü resmimi izliyorum bos bos bakıyorum ona. daha önce görmediğim şeyler arıyorum.

Bak masa üstü resmim

ANGELRIPPER

HAIL TO MY BROTHA!

bugun size ilk defa bi blog tavsiye edicem lan. daha önce hep msnden falan tavsiye etmiştim bunları ama bu sefer ilk olucak.

birmelegikatletmek.blogspot.com

dostum!un blogudur kendisi. yada blogumsu. daha karar veremedi. baya bi ısrar etmiştik buna sende aç lan ayakkabıya sıkışan taştan bahset böcek ezmekten bahset mına kodumunun ciçeklerinden bahset diye. en sonunda ikna olduda açtı blogunu. devam etmesi için her türlü baskıyı yapıcam ben. şu anda tatilde o yüzden yazamıyo. ama yazıcak. sıkıyosa yazmasın. yazar yazar. yazıcan dimi lan?!

neyse ben bu blogu kullanmayı bilmediğim için öyle yok 'tıklayın' a tıklanınca açılan sayfa falan yapamıyorum üstten kopyala yapıştır yapıcan artık. yap lan!

Ama dur yapma. eyer yarrak gibi bi adamsan hiç girme bu bloga. peki şimdi sen sorucan nerden bilicem yarrak gibi bi adam olduğumu diye. eyer ulan ben aslında baya yarrak gibi bi adamım lan diyosan sen gir. sana uygun bi blog orası. ama eyer ben hiçte yarrak gibi bi adam diyilim elim yüzüm düzgün insanları seviyorum umudum mutluluğum var diyosan siktirolgetdıfakoutfofhiyı!

DAYMBEG! ve hatta DAYMBAAAAEEG!

su son günlerde keyfim yerinde lan. böyle hiç bişeyin verdiği mutluluk vardı. güzel bi haldeydim. dün bi ara afallar gibi oldum. sonra topladım. ve bunuda hayatta en sevdiğim 10 insan arasında ilk 3ü zorlayan kişiye baya baya borçluyum. Dimebag abi.

Buna gençliğinde DİAMOND DARRELL diyolarmış- yani elmas derıl-okunuşuda türkçe olsun dimi- sonra bu demiş o ne lan kıırk gibim demiş DIMEBAG lakabını kullanmış. yani-dime=bozuk para bag=çanta. yani bozukpara çantası. yada kısaca bozuk para-

o derece güzel bi insan. 2004 yılında öldürülmüştü bilen bilir-AMINI IZDIRABINI SİKTİĞİMİNİN NATHAN GALE' İ ÖLDÜRDÜNDE YARRAKMI GEÇTİ ELİNE İPNE!-

neyse sinire gerek yok. bu güzel dünyalar güzeli abimizin peek çok büssürü büssürü fotosu var. ama benim en sevdiğim şudur


çok garip gelir bu foto bana. böyle huzur verir lan bana resmen. o gülüşü kısık gözlerinden bakışı iyice uzamış kırmızı sakalı-ki bu adamdır bana sakal uzatma sevdasını sardıran. ve bu adamın anısına ilerde kırmızıya boyanacak sakkalarım- saçları falan. -saçları öne dökülüyo bi enerji veriyo geyiği yapmayın dimebag' da o konularda hassasım skertirim-

neyse ben biraz daha pantera-damageplan-rebel meets rebel falan dinliyim. bu arada size çook güzel bi şarkı tavsiye ediyim lan
_damageplan-pride
damageplan-save me
damageplan-blink of an eye
bide pantera-5 minutes alone. dinleyin lan bunları. hatta arşiviniz varsa şöle gidin güzel bi pantera playlist yapın dinleyin. ha içiceğiniz bi sonraki birayıda dimebag a adamayı unutmayın.
R.I.P BRO!
DIMEBAG KİMMİ?
EYER TANRI GİTAR ÇALABİLSEYDİ..
ÖNÜNDE BOYUN EYMEK ZORUNDA KALICAĞI KİŞİYDİ

ses kayıt cihazı

çok kısa bi süre içinde bi ses kayıt çihazı alıp-ses kayıt özellikli mp3 bile olur. zaten bendekinin ekranı kararmaya başladı neyi şeçtiğimi bile göremiyom aradan cıkar- yazmak yerine yazıcaklarımı kaydedip öyle vermeyi planlıyorum ama bunu bu sefer yapıcam lan. ilk fırsatta. acuk para geçsin. o diyil pc kaldırılınca yapamıcam kaldırılmadan yapmak istiyorum lan.

süper olabilir bence. yani emin diyilim. belki olur. belkide olmaz. ama olsun bence olur o yeter.

bu sabah gece attan düşmüş gibi kalktım lan. dün uyuyamadım zaten. daha doğrusu aslında işime geldi gece 3 e 4 e kadar yatakda sadece durmak. uyusam kabus görücem biliyorum. üstelik bu kabuslar öyle zıaaayh diye en korkunç anında uyanılan kabuslar gibide oluyo. korkunç şeyler diyil ama içimi bunaltıyo daraltıyo. hep geleceğe dair görüler. sabah kalktığımda gene at tepmis gibiydim. berbat bi halde. biraz duvardaki tabloyu inceledim falan. sonra yemekte annemle tartıştım. gene piskopat falan dedi bana.pis pis baktı böyle. ne istiyosun sen dedi bana. huzur dicektim demedim. desem iş uzuycak bi gün konuşmuycak benle sonra babam gelicek niye böyle yapıyıson senin yüzünden hep anneyle kavga ediyoruz dicek. sonra benim ruh halim iyice skim gibi olucak hiç gerek yoktu. hiçbişey demeden kalktım sofradan falan.

ondan sonra dedim bu böyle olmuyo gittim bozuk mp3den güç bela hatebreed i buldum supremacy albümünü dinledim baştan sona. 30 dakka sonra flapjack baslıycak lan. gidip onu izliyim ben. yakın bi zamanda beni sesli olarak dinlemenizi sağlayacaağğm!

sizden nefret ettiğim halde niye hala size çalışıyorum. bok size çalışıyorum kendime çalışıyorum ben

18 Temmuz 2010 Pazar

Resim




Toplam 4 duvardan oluşan odamdaki tek resim. duvarlarda duran tek şey. uyandığımda kafamı kaldırıp baktığımda gördüğüm ilk şey. direk olarak yatağımın karşısında.

genelde bulunduğum yerde resim falan bulundurmayı sevmem ama bu farklı. bu ayrı. bu anlamlı. evet anlamlı.

size çağrıştırdığı ilk şeyi tahmin edebiliyorum. özgürlük. ama benim için anlamı 'hapis'

siz kendinizi o kuş olarak görürsünüz dimi. merkezdedir. özgürlüğe doğru gider. beyazdır saftır. temizdir. özgürlüğüne az kalmıştır.

bense ordaki ağacım. tek başına kurumuş yanlız hastalıklı. terk edilmiş. özgürlüğe hasret ama asla bırakıp gidemeyen. etrafında ona benzeyen kimse olmayan unutulmuşluğa mahkum yanlız bi ağaç. tek belkide en yakın 'dostu' 'özgürlüğe' uçarken yapabildiği tek şey durup izlemek olan bi ağaç. özgürlüğün tadı aklını çelmiş ve belkide herşeyi unutmuş dostunun arkasından sadece bakabilen yanlız ve hasta bi ağaç.

-bu arada ilginizi çeker belki bilmiyorum. resim şu anda ceza evinde olan bi düşünce suçlusu tarafından yapılmış. ama benim alma sebebim bana özgürlüğü diyil hapisi hatırlatması. kim bilir belki yapan için bile hapisi anlatıyodur

ölüm. ama benim ölüm

çok merak etmişimdir lan. ölmek nası bi duygu diye. yani mesela ölmeden yarım saniye önce ne hissediyosun. mesela yanan biri ölürken yanma hissi geçiyomu yada ne biliyim boğulan biri boğulmadan önce 'son nefes' verirken hakkatten nefes verebiliyomu?

yani tam can çıkma anı ne zaman. tamam boğuluyosun ama ne zaman ölüyosun. mesela ben boğuluyodum bi kere. gırtlağıma kiraz kaçmıştı. o an olum ölüyorum lan bildiğin. gidicem şimdi. sonra olmiycak benim için. garip lan diye düşünmüştüm. oha lan diyebilirsiniz ama cidden. yani o anda kafanızdan milyarlarca şey geçiyo. daha önce hiç düşünmediğiniz şeyleri düşünüyosunuz. evin en üst katındaydık. terasta babaannemlerde-babaaniii-oturmuştuk işte kiraz kaçtı falan. gırtlağımı tırnaklıyodum o sırada. bi an ölmekten kurtulmak için diyilde o acıyı sonlandırmak için aşağı atlamayı düşündüm. sonuçta ne zaman ölüceğimi bilmiyodum ama atlarsam en fazla 2 yada 3 saniye daha acı cekicektim. hem atladığım için salgılayacağım adrenalinden dolayı belki hissetmeyecektim bile. ama iyiki yapmamışım lan. yada belki keşke.. neyse.

ama yok yok. bu intehara eyilim olmaz dimi. yani ölmenin sorun olmaması intehara eyilim olmaz. zaten boşa yaşıyoruz lan ölsek ne olurki demek intehara eyilim olmaz. olmasın lan. ben intehara kalkışmış kişileri hiç sevmem. nefret ederim. bana göre en aşağılık kişilerdir bunu yapanlar.-tek bir kişi hariç- -

mesela aklıma geldi atladığında yere carptığın anda canın yanarmı? yada kafana bi silah dayayıp tetiği çektiğinde acı hissedermisin? kurşunun kafanı delip geçerken bıraktığı ısıyı hissedermisin mesela?

neyse ya sıkıldım ben. devamını getirmiycem. aşağı yukarı devamıda böyle ama

banyodan çıkmıştım ve seksi değildim

genelde banyo cıkışları cok seski olan bi insanım ama bu sefer öyle olmamıştı. gerçi baştan belliydi lan. banyonun yarısını buz gibi suda geçirdim. açtım musluğu ulan sürekli soğuk geliyo su. neyse diye daldım soğuk suya. dona dona küfür ede ede iki sabun attım baktım olmuyo gene küfür ede ede yarı köpüklü bi halde üstümü giyindim-yarı cıplak uu yeee- cıktım banyodan hala küfür ede ede. abim küfürlerime uyanmış

nası acılıyo yaa bu kodumunun sıcak suyu . akmıyo lan bu dedim. hğee? hmmss git balkona kambiyi güneşe getir dedi. mal mal ne dediğini anlıyamadan evin dış kapısını açtım. doğalgaz anahtarına bakıyorum. baardım burda öyle bişey yok lan diye. balkona çıkıcan mal dedi haa diyip gene küfür ederek çıktım güneş simgesine getirdim kombinin cevirmeli yerini. oh mis gibi sıcak su diye attım kendimi banyoya

Girerken bacağımı kapıya çarptım. ona küfür etmeye başladım. zaten sinirliydim bide bu. güya rahatlıycam diye banyo alıcaktım. bok rahatladım dahada gerildim. sonra tekrar soyun falan bekliyorum sıcak gelicek diye yok hala gelmiyo. mını skim diye diye akan suya yumruk atıyorum. etraf ıslanıyo falan. arada tekme çıkartıyorum ama zemin kaygan diye korka korka ufak tekmeler. en sonunda ısındı su bende beni rahatlatcak duju aldım. arada ikide sabun attım ooh mis.

sonra gene yarı cıplak ve yarı ıslak halde aynaya baktım. gözlerimde göz göze geldim. şöyle bişeydi



kodumunun sivilce ilacı nası sivilce ilacıysa skti attı gözlerimi. gözlerim kanlanır falandır eskiden şimdi gözlerim kırmızı oldu. bildiğin kızardı lan. ama kanlanma falan diyil. gene kanlanıyo. o zamanda şöyle bişey oluyorum



bu aralar bi az kanlı cok kızarık bı cok kanlı az kızarık arasında gidip gelen gözlerim var. ama genel olarak hakim olan renk tonu kırmızı. geçen gün asansördeyim-gecen dediğim ne zaman bilmiyorum ama geçmiş bi olay- kendimle tek kaldım. ayna var ordan. kendimle konuşuyorum nabıyon lan falan diye. olum lan bak aslında yakışıklıyız haa kendi karizmamız var diyorum. siktir lan diyo bana. bende euhehehe diyorum. o gün böyle gözlerime baktım bi. ne kadar kırmızı diye. sonra baktım aa gözlerim ne güzel lan benim böyle derinlik hissi var birazcık sanki baktıkça derinleşiyo gibi dedim. siktir lan dedi bu gene. doğrusun dedim. öyle bi gündü. bugun aynadaki ben konuşmadı hiç. daha doğrusu benle konuşmadı. oda küfür ediyodu.

saçlarım ıslaktı odama girdim kapımı kitledim slayer disciple açtım headbang yaptım. ıslak saçla headbang güzel oluyo. sakalımda uzadı iyice. çok yumuşak oldu lan banyodan sonra yeee. ama uzadı baya. kessemmi acaba diye düşündüm o an aynadaki ben telefonun ekranından bağırdı siktir lan diye. telefon kapalı ekranı siyah. acık olsa ışıklı oluyo kendimi göremiyorum. kapalı olunca kendimi görüyorum. keşke yansıma diye bişey olmasaydı. keşke gözlerim bozuk olsaydı lan. gözlerim bozuk olsa iyi göremezdim gözlük takmazdım. iyi göremediğim için mutlu olurdum. sizi görüpte ne yapıcam lan pislikler sizi.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Bir Tanrı Var

eskiden bi tanrının olmadığı düşünürdüm. Ama artık biliyorum bi tanrı var. Ve bu ne bi rüyayla ne bi mucizeyle nede stv yada kanal 7 sayesinde oldu.

Tamamen bi şarkıyla oldu. bu şarkı benim tanrıya inanmamı sağladı. bir tanrı var lan hakkatten dememi sağladı. tanrıya olan inancımı sağladı bu şarkı. bu şarkı ne mi?

İşte bu şarkı o şarkı.

Disciple - Slayer





Drones since the dawn of time
Compelled to live your sheltered lives
Not once has anyone ever seen
Such a rise of pure hypocracy
Ill instigate ill free your mind
Ill show you what ive known all this time

God hates us all, god hates us all
You know its true god hates this place
You know its true he hates this race

Homicide-suicide
Hate heals, you should try it sometime
Strive for peace with acts of war
The beauty of death we all adore
I have no faith distracting me
I know why your prayers will never be answered

God hates us all; god hates us all
He fuckin hates me

Pessimist, terrorist targeting the next mark
Global chaos feeding on hysteria
Cut throat, slit your wrist, shoot you in the back fair game
Drug abuse, self abuse searching for the next high
Sounds a lot like hell is spreading all the time
Im waiting for the day the whole world fucking dies

I never said i wanted to be gods disciple
Ill never be the one to blindly follow

Man made virus infecting the world
Self-destruct human time bomb
What if there is no god would you think the fuckin same
Wasting your life in a leap of blind faith
Wake the fuck up cant ignore what i say
I got my own philosophy

I hate everyone equally
You cant tear that out of me
No segregation -separation
Just me in my world of enemies

I never said i wanted to be gods disciple
Ill never be the one to blindly follow
Ill never be the one to bear the cross-disciple

I reject this fuckin race
I despise this fuckin place
....................................
Havari

Zamanın en başından beri parazitler
Sığıntı yaşamlarımızı yaşamak zorunda bıraktılar bizleri
Herkesin gördüğü birisi değil
Sanki saf bir ikiyüzlülüğün doğuşu gibi
Araştırcağım, aklını özgürleştireceğim
Bu zamana kadar ne biliyorsam sana hepsini göstereceğim

Tanrı bizden nefret ediyor, tanrı bizden nefret ediyor,
Biliyosun bu doğru ki tanrı bu yerden nefret ediyor
Biliyosun bu doğru ki tanrı bu ırktan nefret ediyor

Cinayet, intihar
Nefret bizi iyileştiriyor, bazen denemelisin bence
Savaşır gibi barışın için çabala
Hepimizin sevdiği ölümün o güzelliği
Beni meşgul eden bi inancım yok
Dualarınızın neden asla cevaplanmayacağını biliyorum

Tanrı bizden nefret ediyor; tanrı hepimizden nefret ediyor
Tanrı benden nefret ediyor

Pesimistler, teröristler diğer hedefi nişanlıyorlar
Küresel kaos kendini bu curcunadan besliyor
Kes boğazı, kes bilekleri, arkadan vur, buna adil oyun diyolar...
Uyuşturucu suistimali, insan suistimali, bi sonraki aşamaya geçiyor
Sanki cehennem heryere yayılıyor
Bense bu kahrolası dünyanın öleceği günü bekliyorum...

İnsanlar dünyaya yayılan virüs yaptı
Kendi kendini imha eden insan saatli bombalar
Tanrı olmasaydı da aynı kahrolası şeyi düşünür müydün?
Bu kör inançta kendini harcıyorsun
Uyan lanet olası! dediklerimi görmezlikten gelme
Benim kendi felsefem var..

Herkesten eşit şekilde nefret ediyorum
Bunu benden söküp atamazsın
Fark gözetme yok, ayırma yok
Düşmanların dünyasındaki "ben"im işte...

Ben hiçbir zaman tanrının havarisi olmak istemedim
Ben hiçbir zaman körü körüne takip eden olmayacağım
Ben hiçbir zaman o haç havarilerinden olmayacağım...

Bu kahrolası ırkı reddediyorum
Bu kahrolası yeri de horgörüyorum...

aptalla akıllı arasındaki temel fark

hiç düşündünüzmü aptalla akıllı arasındaki temel farkı. aslında bi tane değildir bu fark. pek çoktur. ama en sevdiğimde şudur

-aptal gidiceği yeri düşünür, akıllı kat edeceği yolu. aptalın aklında ulaştığında tadacağı keyifler vardır akıllının aklında yolda çekeceği zahmet.

ama işin en ironik kısmı kimi akıllı yolu fazla zahmetli bulduğu için asla yola cıkmaz ve o güzel yere varamaz.
ancak pek cok aptalda o yere varmak için yola çıkar ama asla o yolu tamamlayamaz. sonuçta her iki tarafında kaybedenleri ve kazananları olur. peki neye göre kazanır yada kaybederler? şans? kader? inanç? bilmem. hiç kazanan yada kaybeden olmadım.

'denemelin' demek çoğu kez kolaydır aslında. sürekli denemeye devam etmelisin.;

yoldaki zorluklardan bıktım diyen birine ama denemezsen o güzel yere asla ulaşamazsın demek kolaydır.ama asıl zor olan peki sen denemeye devam ediyomusun? sorusuna cevap vermek pek azı evet diyebilir. pek azı gerçekten evet diyebilir.
çoğu durup beklemeyi umut etmeyi devam etmek olarak görür. kendini kandırmakla yetinir. kendilerine yalan söyleyip mutlu olurlar ve sizide bu yalanlara inandırmak kendi yalanlarınızı uydurup onların kölesi olmanız için teşvik ederler. bu yüzden çok fazla aptal ve çok az akıllı var. aptal olmak çok kolay aslında. sadece güzel günler orda bunların hepsi biticek diyince mutlu oluyosunya. bi düşün. söylediğin saçmalıklara inanmak için ne kadar aptal olduğunu düşün. ne kadar aptal olduğumu düşünüyorumda. gerçekten aptalım. neden o akıllılardan değilim diye hep kızarım kendime. korkuyorum çünkü. bu gerçeği kabullenmekten korkuyorum. yeteri kadar güçlü olmadığımdan bu gerçeği kaldıramayacağımdan korkuyorum.

aptalla akıllı arasındaki büyük benzerlikten biride 'korku'. ikiside korkuyo. biri asla ulaşamamaktan yolda kaybolmaktan korkuyo diyeri yola cıkamamaktan oraya ulaşamamaktan korkuyo. biri hedefe giderken acı cekiyo diyeri hedefe asla ulaşamayacağı korkusundan.

ikiside acı çekiyo aslında. ikiside çaresiz. hiç bi şey elinden gelmiyo. oturup bekliyo. 'biri'nin sihirli ilahi eliyle onları çekip kurtarıcaklarını bekliyolar.

Size bi sır veriyimmi?
Gelmiycek. Yok öyle biri.

Ve aptal olmaktan daha ağır olan bişey varsa oda farkında olan bi aptal olmak.

16 Temmuz 2010 Cuma

blogumda yahudi işaretiyle mason sembolu buldum star haber gelsin haber yapsın hemen!

ulan arkadaş nedir bu masonlardan çektiğimiz yahu. buda yeni moda oldu ha. eskiden birine bok atmak istenince insan gibi yaptığı işler çarpıtılır ne biliyim 'kirli çamaşır' ları açığa çıkartılır yoksa yaratılırdı-kimse o kadar temiz deyildir!-

bak eskiden şöyleydi

belediye başkanı belediyeyi çok güzelleştirdi ustam çöpler artık sokağa yayılmıyo caddeler temiz çocuklarımız sağlıklı bir şekilde oyunlarını parklada oynayabiliyorlar. eğitimede önem verildi okuma yazma kursları açıldı falan falan

-hamdi abi ama o herif belediyeden arkabalarına para yediriyo

yok canım yapmaz o adam o adam iyi adamdır temiz adamdır

-yoook yav ihaleleri hep kuzenin şirketine veriyo oğlu iki araba aldı geldi geleli

bak sen yahu ben inanamam ama. vardır onda bi iş o adam yapmaz öyle

şimdi ise şöyle

belediye başkanı belediyeyi çok güzelleştirdi ustam çöpler artık sokağa yayılmıyo caddeler temiz çocuklarımız sağlıklı bir şekilde oyunlarını parklada oynayabiliyorlar. eğitimede önem verildi okuma yazma kursları açıldı falan falan

-hamdi abi o herif mason muş

mına koyyim o herifin ben!



bu ne lan? nolyo olum kendinize gelin! nedir bu mason luk? o diyil artık kime bok atçaklarınıda şaşırdılar. Atatürk mason muş bak dün öğrendim bunu. Anıtkabir de mason mimarisine göre yapılmıs vaşingtındaki mason binasına çok benziyomuş. yapma yaav artemis tapınağınada benziyo ona bakarsan Atatürk antik yunanlı yarı tanrımıydı yani? mason yarı tanrı!

yok akp binasında mason işareti bulundu. mason işareti ne lan! olum judas priest masonmuş lan valla mason işareti var.-göze ilginç gelen amblemleri vur mason diye yesin millet oh ne güzel-
olum trafik ve karayolları genel müdürü masonmuş lan trafik tabelalarında mason işareti var. bak girilmez. park yapılmaz. hep mason bunlar....

laayn bi sktir git! manyakmısınız nesiniz kendine gelin lan nedir bu mason aşkı. o diyil millete soruyon mason ne diye 'çok kötü bişey hacı bıraksan dünyayı yer bitirirler' der. dini ne bunların ? 'YAHUDİİİİ ALLAH BELASINI VERSİN YAHUDİ HEPSİ DİNSİZ ALLAHSIZ PİSLİK SATANİST YAHUDİ MASON' onlar. ulan mason dediğin şeyin dini olmazki! ama bunların varmış...

peki ne yapar bu mason lar?
'çok gizli hacı. kimse bilmiyo. o kadar gizli bi örgüt'
nerden öğrendin bunları?
'kurtlar vadisinden'
onlar nerden öğrenmiş?
'gugula mason yaz çıkıyo'
gugıla nası sızmış o kadar deli büyük gizli bi örgütse?
'gizeeğğm!'
allah belanı versin olurmu?
'olur'

bu yani. ulan madem amaçları bilinmiyo ne biliyon kötü olduklarını? belki süpersonik insanlar? belki kalpleri iyilikle dolu insan hakları savunucuları adamlar?
o diyil ulan madem adamlar dünyayı ele geçirmek istiyo-öylemi bilmiyorum ama kesin öyledir. baksana masoon. bi isimde bile bi yer olsada gizli gizli sızıp ele geçirsem havası var- ele geçircee yeri niye yok etmeye calışsın niye zarar versin. hem dünya yıllardır senin elindede nolyo bak içine sıçtık işte. kuputlarda simgesel ayıcık erimeye yüz tutmus buz kütlesinin üste 'sevdim sevildim oy aman' türküsünü söyliye söyliye daha büyük bi buz kütlesine doğru kürek çekiyo. bırak birazda masonlar yönetsin dünyayı lan. bırazcıkta onlar oynasın sen hep oynarsın. hadi bi tur ver onlara. belki cok daha iyi olcak. süper gizli örgüt olum onlar. her yerdeler. o diyil apartmanın kapısıcı haşin adam haşim abi bu aralar çok garip davranıyo. masonmu lan acaba? takip ediyim. masonsa sıçtım ağzına. allahsız yahudi herif...

15 Temmuz 2010 Perşembe

six feet under- deathklaat

bu günün şarkısı ve çevirisi six feet under deathklaat-kefen-

DEATHKLAAT

I'm going straight to hell
to burn in flames with the devil:evilok:
fuck the Church and that Christian shit
my tombstone's carved with a seix six 6
i don't care about the lies that you preach
alive to live, not to believe
in a god that i cannot see

after death
enter life
in the grave
to never wake
after death
enter life
in the grave
into the dark
as flesh turns and rots
the blood in my veins doth clot
ill be smiling as i decompose
as the rats eat my skin and bone
no escape when death comes to call
inside my skull maggots still crawl
from the coffin your world looks so small
the reaper awaits us all

this is the deathklaat

after death
enter life
in the grave
into the dark


KEFEN

cehennmeme gideceğim doğruca
şeytanla beraber alevler içinde yanmaya
lanet olsun kiliseye ve o kahrolası hristiyana
mezar taşım 6 6 6 ile oyulacak
hiç ilgilendirmiyor beni uyduruk palavralarınız
benim göremediğim tanrıya inancım yok

ölümden sonraki
hayata
mezarda
hiç uyanmayacağım
ölümden sonraki
hayata
mezarda
karanlıkta

etim çürümeye yüz tuttuğunda
ve damarlarımdaki kan;kefende
ben gülüyor olacağım;
etimi ve kemiğimi çürütünceye dek sıçanlar
ölüm seni çağırdığında artık kaçış yok
iskeletinde kafatasın sürünmekte
azrail seni beklemekte

bu bir kefendir

ölümden sonraki
hayata
mezarda
karanlıkta
-------------------

şarkının klibi için tıkla-->http://www.youtube.com/watch?v=cIw-56wV0f4&feature=channel

youtubum acılmıyokii dersen -->http://www.dailymotion.com/video/x90zn_six-feet-under-deathklaat_music

salatalık

oturmuş pcde oyun oynuyodum. annem geldi dardanel yermisin dedim oluur. dardanel iyidir.-tabi dardanel ton diyil. genel olarak tüm konserve balıkları adı dardaneldir bizde. zati dardi ton u sevmiyorum ben-. abim geldi 2 dakka sonra hadi gel dedi. gittim balkona-masa orda- baktım tek tabak var. heralde paylaşcaz dedim tam yiyodum kalk lan o benim dedi. babamda yanındaydı anıl sen git daha iyisini hazırladı dedi gülüştük falan.

sonra girdim mutfağa annem yemek yapıyodu. dolaptan dardanel aldım annem domates salatalık kesmeyi biliyosun dimi dedi. dedim domates koycaamı nerden biliyosun?. iyi oluyo ama dedi bende hee koycam zaten dedim. ben konserveyi açarken annem dolaptan domatesle salatalığı çıkartı. yıkadım soyiyimmi dedim al soy bakalım nası soycan dedi bıcak uzattı. aldım bıcağı dayadım salatalığın alt kısmına.-soyma işinde pek iyi diyilimdir ama bunda iyi gidiyo gibiydim- sonra annem e eh öyle yapılmaz bırak dedi dedim yaa oluyo işte soyuyom elimden almaya calıstı bırak dedim salatalığı yanlış tutuyosun dedi. gayet avcumun içine yaslamış sağ elimin baş parmağıylada bıcağın üst kısmına bastırarak soyuyodum yani gayet iyiydi. -bıcağı alttan diyil üstten getirmem lazim. üstten aşşağıya doğru- sonra babam soyma aleti getirip bıçağı elimden almaya calıstı. bu sırada ikiside bana bağırıyodu.

sonra ben eeh dedim aldım salatalığı kabuğuyla dilimlemeye başladım. başladıktan sonra annem tarafından söylenenler söyle oldu

-salak
-illa burnunun dikine gidicek
-bişeyi öğrenmek isteme
-hayvan
-ömrümü yedi
-terbiyesiz
-ben bunun kadar terbiyesiz bu çocuk görmedim
-kime çekti bu
--ve son günlerin favorisi- piskopat

bunları mutfaktan cıkıp balkona doğru giderken birazınıda yanımda söyledi.

şimdi bi salatalık yüzünden yediğim laflara bakıyorumda. bi salatalık lan. kodumun salatalığı.

ister seninde hatan varmış diyin isterseniz çok inatçıymıssın dedin. yinede o lafları yemek hiç hoş bişey diyildi be. ağırıma gitti.

Hayat Bir Masaldır

Bok öyledir. Nah öyledir. Al öyledir.

Neyse asıl konuya geçelim. Geçeen oturmuş diskoveri izliyorum-eveet kültüüğr- bu bi abi varya ultimeyt sörvayvır diye bi programı var. saçma salak yerlere atıyolar buda kurtulmaya çalışıyo. Bi nevi doğanın azına sıçarım doğa ana kim tüm ailesiylen beraber dağıtırım onları ister çöle at ister kutba koy bana vız gelir abisi. harbi bi bakıma öyle lan. geçen bunu çöle attılar çölde yılan buldu yılanın kafasını kesip içine işedi sonra bu susuzluk çektiğimde lazim olcak diyip kesik kısmı bağlayıp boynuna astı-bu arada harbi harbi ciddiyim lan yaptı bunu- ve evet sonra gitti sidiğini içti. bildiğin içti lan. içerkende püeeh müeeh hiçte iştah açıcı diyil ptü ptü falan dedi. e gavat sidik içiyon tabi olmaz!

sonra bunu karayip adasına attılar falan. gitti deniz hıyarı aldı denizin dibinden onu yedi. solucanın cok daha büyük siyah lastiki bide boka benziyenini düşün. o. onu yedi hayvan herif. yok bambu ağacından çadır yaptı kendine o çadırda yattı falan. çadırın yapraklarını palmiye ağacının yapraklarından yaptı yapraktan süzülen suları-gece yağmur yağdıda- toplayıp içti falan. sonra sal yaptı kurtuldu. ama garip tarafı bu abinin bide kameramanı var. bi el kamerası var bide kameramanı var. ipne sal yaptığında el kamerasını yanına aldı salla kurtuldu-salla açıldı galgaları geçti balıkçı teknesi buldu bunu 6 saat sonra- kurtulmasına ama kameraman abi adada kaldı. ona noldu bilmiyourm. o diyil düşündüm o programda ben olsaydım nası olurdu lan....-heş yer bulanıp dalganalır-...


Muhteşem Kurtul-ama-ma.

adaya düştük. ilk iş temiz su kaynağı bulmak. hemen adanın iç kısımlarına doğru ilerliyoruz. bakın gördünüzmü bu bir palmiye ağacı. ilerde cok işimize yarayabilir ama önce su bulmalıyız. çünkü burda çok nem var ve su kaybetmemeliyiz.

-2 saat su arayışından sonra-

sıçtıık valla sıçtık olum off yaa su yok lan bu adada geberdik olum aman yaaa yapımcılaar yönetmen abii hilmiii su ver lan! lan şerefsiz dalların arkasından gittin bidon bitirdin hayvan herif! lan al şu yirmi milyonu kamerayı kapattırcam ben bi şişe ver lan barii... öfff...

2. gün

çok acım. karayip adası dedik tropik olur mangonun papayanın hindistan çevizinin dibine vururuz dedik bi bok yok lan bu adada.

-2. günün ilerleyen saatleri el kamerasıyla-

çok yanlızım. ama tokum. kameramanı yedim. bı kısmını. ama o kısmını diyil. onu attım. iki bacak bi kolu kaldı. girek gövdeden girdim. bana bi iki gün yeter bu. hilmi abiyide maymunlara verdim. suyunu aldım. suyumda var. şimdi kaçmak için bişeyler düşünmeliyim. en iyisi sal yapmak burda beklemek ölüm olur

-iki kütüğü birbirine bağlar suya atar-
-suda-

kameramanım iyice azaldı. artık daha dikkatli gitmeliyim. aman tanrım motor sesi. evet kurtuldum! hahahah saol tanrım

-suya atlar gemiye çıkar. görüntü gemide başlar-

gemi jameika gemisi. sordum bunlara ken yu spik ingliş diye bana ramahatana ugamba bili bili dediler. bilmiyolarmış. yemek nerde dedim helehele diye baardılar. acıkmıştım. mürettabatı yedim. kurtulmak için en uç önemleri bile almasınız.

3.gün

Gene acıktım. ben bi yönetmene bakıyım. yönetmeniiiim!


--
böyle bişey olurdu kısacası. heralde. ama iyi reyting alırdı lan. ayrıca bok hayat masaldır. hayat bir reçeldir.-açıklıycam lan bunu-

13 Temmuz 2010 Salı

blogdan yeni hizmet

blogun yeni hizmetini hep beraber sunalım sevinelim. aradabir size bir slayer şarkısı ve çevirisi vereceğim. ilk şarkınız:

south of heaven

An unforeseen future nestled somewhere in time.
Unsuspecting victims no warnings, no signs.
Judgment day the second coming arrives.
Before you see the light you must die.

Forgotten children, conform a new faith,
Avidity and lust controlled by hate.
[the] never ending search for your shattered sanity,
Souls of damnation in their own reality.

Chaos rampant,
An age of distrust.
Confrontations.
Impulsive habitat.

Bastard sons beget your cunting daughters,
Promiscuous mothers with your incestuous fathers.
Engreat souls condemned for [all] eternity,
Sustained by immoral observance a domineering deity.

Chaos rampant,
An age of distrust.
Confrontations.
Impulsive sabbath.

On and on, south of heaven

The root of all evil is the heart of a black soul.
A force that has lived all eternity.
A never ending search for a truth never told.
The loss of all hope and your dignity.

Chaos rampant,
An age of distrust.
Confrontations.
Impulsive habitat.

On and on, south of heaven
...........................................
Cennetin Güneyi

Zamanın içinde saklı görünmez bir gelecek
Kurbanları habersiz, ne uyarı ne de işaret
Kıyamet günü geldi, isa hesap soracak
Işığı görmeden önce ölmen gerek
Unutulmuş çocuklar, yeni bir dine inanan
Nefretle yönetilen hırs ve şehvet
Yitirdiğin aklın peşinde sonsuz bir arayış
Lanetlenmiş ruhlar kendi gerçekliklerinde
Kaos çığrından çıktı
Bir kuşku çağı
Yüzleşmeler
Atılgan ruh

Piç oğlanların doğurttuğu günahkar kızlarınız
Önüne gelenle yatan anneleriniz ve onların ensest düşkünü babaları
Sonsuza dek lanetlenmiş ruhlar
Ahlaksızlığa dayanan baskıcı bir tanrının ayakta tuttuğu

Kaos çığrından çıktı
Bir kuşku çağı
Yüzleşmeler
Atılgan yurt
Ve uzayıp gider cennetin güneyi

Kötülüğün kökleri kara bir ruhun yüreğidir
Bir güçtür o sonsuza dek yaşayan
Gizlenen gerçeğin peşinde bitmeyen bir arayış
Tükenişidir umudun ve onurun

okuyucu blog güzelliği parametrik izometri haritası-görselsiz-

eveet çocuklaar bugunde kendi gizli bilgi kaynağımdan aldığım bilgileri paylaşmadan önce bı sıcıyım yaw...

YİHAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA!

tuvalete gittim aynayla göz göze geldim ve yihaaaa diye bağırdım. ama korkudan bağırdım lan. sacım! banyo yapmıstım 2 saat önce kafamı havluyla hıfısı hıfısı diye kuruladım. sonra attım havluyu oturdum odama. şimdi odadan cıkınca aynayla karşılaştım. tiki emo saçım vardı lan. böyle yanlar kabarık üstü 3 sıra hale dikilmiş. ağlayarak yatağa attım kendimi ve bir süre ağladım öyle.

neyse ne diyodum hah. saçım hala aynı lan.düzelmedi. elimle düzeltmeye calstım. odada ayna falan yok gölgeme bakıp anlamaya calışıyorum. ama sanırım düzelmedi. neyse.


hah hacı daha fazla uzatmadan hemen dicem bence bi blogun izleyicisi ne kadar azsa o kadar güzel oluyo lan. bak misal ne kadar coksa onları kaybetmiyim aman seviyeli oliyim geyiğine giriyo diğeri banane lan isteyen okusun istemeyen okumasın alırsan ekime kadar almazsan skime kadar mantığyla yazıyo. nolyo samimi oluyo güzel oluyo. bunu dicektim. dedim gidiyim. hadi bay bay.

son olarak okursanız ekime kadar okumazsanız skime kadar. nası samimi oldu dimi. oldu oldu.skime kadar oldu. neyse uzatmıyım lan fazla. eyhe uhe. sıkılıyom olum cok yanlızım lan-acaba niye?-

Güldürüklü komiklikli eylencelikli yazı

öylesine yazdığım yazılardan biri olcak buda. o yüzden boşver okuma. öylesine nede olsa. zerre kazanıp zerre kaybetmicen. ama olsun.

Blogla ilgili süper planlarım var lan. ama sadece plan. öyle hayata falan geçirmicem. plan olarak kalıcak. hayata geçirmek isteseydim çoktan olmuş olurlardı-ehe ehe kendinden emin ipne gülüşü-

o diyilde kamyon sesi ne pis bişeymiş arkadaş. böyle uçak sesi gibi ama daha kötü. uçaktan nası kötü dersen söyle hemen söyliyim ucak arada bir fiçuuuuuuu diye geçiyo gidiyo. ipne kamyoncular saate 20 km/h ile motoru böğğürte böğürte gidiyolar. bide anlaşmış gibi arka arkaya. ipnetorlar

geçenlerde nefret ettiğim şeylerin bi listesini yapıyım dedim bazıları şunlar-tamam lan yalan söylemicem geçenlerde dediğim 15 dk önce tuvalette mal boşaltım yaparken. listeyide şimdi yaptım. daha doğrusu aklıma gelen ilk 7 maddeyi yazıcam

1)sizden nefret ediyorum-o kadar zamandırda diyorum. hala inanmıyomusunuz lan?
2)düzenli olamamaktan nefret ediyorum
3)düzenli olarak yapılan işlerden nefret ediyorum
4)tam bi işin ortasındayken parlayan msn ışından ve dilili sesinden ölesiye nefret ediyorum
5)öldürünce ele yapışan sineklerden nefret ediyorum
6)öldürme hamlesinden kurtulan sikenlerden dahada nefret ediyorum
7)bunu 7 maddeyle sınırlı tuttuğum için kendimden nefret ediyorum ayrıca tivilitten anatemadan him den ve tüm homoseksüel gey metalcilerden nefret ediyorum. halama arkadaşlarıma ve 5-e sınıfına selam söylerim diyenlerdende bi okadar nefret ediyorum


riyaliti şov denen bokluk ne garip bişey lan. ama böyle harbi çok garip. yani zamana göre şekil deyiştiriyo canlı bi varlık gibim. yaşıyo lan sanki. başlarda nası başladı bilmiyorumda bu ucan kuş sıçan kuş falan vardı galba. televole vardı. futbol programı sanardım.

caner e noldu lan bilen varmı. bardak falan kırmıştı böyle. 100 dolar almış. 200 verin 72 parça seti kıcımla eziyim demiş sette benden demiş kabul etmemişler. keske etselerdi lan.

o diyilde bak bu var. bi ara başbakanımız masa tenisi oynamaya merak saldıydı. bi spor salonu açışışındada masa tenisi oynadıydı. bilinen iki raket tutuşuna 3.sünü eklemişti burda. http://i.ytimg.com/vi/vqvj2qeb-LE/2.jpg bak o süpersonik tutuş şekli burda. sportif adam.

en güldürüklüsü bu oldu lan sanırım. bunu geçemem daha. zubalaah diye vruruyodu o teknikle. göz yakalıyamiyodu. aman allahım.

evcilik oyunu diye bu program var. süper bi program lan. o diyil o programdaki yiğit birine benziyo ama kime. ünlü olum o adam. harbi lan valla bak. kendinin pembe renc ruvır ı varmış. o renkle yazın hiç ısınmaz lan arabanın içi. mis gibi püfür püfür bütün ışınlar aynen yansıiyade.

hep sadelikten yana oldum lan. ama sadelik hiç benden yana olmadı. bu sözü hep insanlıktan yana oldum ama insanlık hiç benden yana olmadı diye söylesem yemin ediyorum bi kaç yola deli gibi söz olurdu ama kendi kendimi bitirdim. olsun pişman diyilim. niye oliyimki.

son olarak eöööö ne desek ne desek...

dam üstünde un eler tombul tombul memeler. evet şimdi oldu. hadi şimdi dağılın lan

içimden gelenler kalbimden geçenler

hebele hübele adjadjakdewaileai,lsd:AÖmöankşltuhasğpa,clşça.çmcöaöndaiowueraorqüğo5qğ0894qap7uql56tjkwtm6awlşfrjuda09fıak45

şAe,ğw84ajraçdfnaİCLağ,po4ğa8ı5ajhrfaömnfc aşmiwsle4üq
25ow68olALjralkjhdfa
Prf
a5tpasüıtgslgsd ajgğaoytişmöbnjjiaurtaqw o5lkmfas,gka
üs5a*08tuaşlmişbk,aÜĞPF
O5AĞLGFKHALGAşlgKAİŞKGTAĞI6QA0*Ü68-A0
ADPğpıks;?)ERur5ialfağ950augfka
ğ05a0ıglşbişaltü,a
6a*9otajvşaks,ğp56-üaq06-*w96w*05786w*84ofsikgp,<ı
)=?=(%&*65*0IBVİSOFÜS85ASLMF,AİFAPFSAJTPOUĞAORALFANELAURAÜĞOFAVNLAJRĞA,İRAJRŞAKRFÜ,APGGÖTJAĞEREJAĞİ,CLALHEAJEAŞEKANJD
iakrealşkerai,ğodaşlfncvapeai,dkşlacjar,iytpalfhkklf,pühara
9ıopjlşkouhkjko8ygjbnkütna65toğilşbs
rahrkmavlöşaufıp

evet tam olarak bunlardı

uzaklardayım çook çok uzaklardayım

kurtköydeyim. soruyorum size kaçınız böyle bi yerin varlığından haberdarsınız lan!? haa!?! ha?!. üstelik bu yer istanbulda. aslında tam olarak istanbulda diyil. yani öylede. amaan en iyi olarak şu örnekle açıklıycam rivayete göre istanbul sınırları içinde kalıyomus ama evin balkonundan dışarı bakınca istanbul --> diye tabela var. öyle yani anlayın.

internet yeni bağlandı. bi aylık falan. bi ay daha burda mahsurum yani. bana arkadaş olarak bi abim bide kaplumbaam var. kabluu nabıyon kabluu! size kablumbaamdan bahsetmek istiyorum birazcık. evet kablumbaamın tam bi adı yok. genel olarak kermit ve bekroş diye çağırıyoruz. ve o bir kablumbaa. evet işte bu kadar. bitti.

ilk aldığımda 5-6 santim boyundayken şimdi avucuma şığmıyo şerefsiz. çok yiyo. evet şimdi bitti.

ne diyodum heh ev. cok sıkılıyom lan burda. tek bi güzel tarafı var insan yok. yaşıyan tek canlı biziz. yani daha bi kaç canlı daha varmışta daha görmedim ben. bugun iki üç tane insan yavrusu gördüm. heycanlandım. ama onlarda bizim sitede diyil yan sitedeydiler. yan sitede hayat var.ama bizde yok. bizde hiçbişey yok. sıkıntıdan yola ters giren arabaları ve onların geri geri giderken yaşadığı zorlukları izliyoruz. akşam yemeklerimizin en büyük eylencesi bu. tatilde nereye gittin derlerse hiçliğin ortasındaydım diycem. cehennem kadar seviyorum burayı. buranın cehennemden tek farkı yanan insanlar yok. çünkü burda insan yok. burda insan olsaydı gene sevmezdim. insan sevmiyorum çünkü. tam kafa dinleme yeri diyosan diyil. büssürü araba geçiyo vuuuuuu diye. bide şehirler arası yol var yanda. ankaraya gidiyo. büssürü kamyon ve tır da geçiyo. akşamları pencere kapalı uyuyoz. ve sıcaktan g.tümüz pişiyo. olsun yinede annem burayı çook çok seviyo. ama ben sevmiyorum.

habire çık gez dolaş yeni yerler 'keşvet' diyo. evet keşvet diyo. yani yeni yerler var ama daha onlar bile bilinmiyo. benim bulup insanlığa kazandırmamı bekliyolar. ölye bi yer. ulan en yakın yer pendik orayada bi saatte gidiliyo. kadıköye gitmek için saatte bir geçen otobüsü yakalamam gerek. oda bi saat falan sürüyo yol. benki dostlar kahvesi olmasa bakırköye gitmeye üşenen adamım ki 20 dakka sürüyo bana diyolar kalk gezmek için bi saat yol çek. hadi 1 de cıktım saat 2 de ordayım 6 ya kadar gezdim 7 de evdeyim. 4 saat 'keşif' için 2 saat yol çek. yokyeaaa.


kısacası uzaklardayım çook çok uzaklardayım. ama dondurmam var. o güzel bak. bol bol dondurma yiyoz. dondurma güzel. bide dolapta bi kutu bira duruyo. bi yoluna getirip içiyim diyorum. ama çok riskli lan. sadece bi tane. kesin anlarlar. gerçi en mantıklısı birayı içip geri koymak. kimse anlamaz lan valla. ehehehe iimiş bu bak yapıyım bunu. ilk fırsatta. neyse defolun lan bitti bu kadar!

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Bir güzel kafe

Bakırköyde büssürü kafe var efenim bildiğiniz gibi. Sokak başı kafe var. O kafelere kafanızı sokuncada her koltukla oturan bir tiki kız bir apaçi genç ve bir abidik ne idüğü belirsiz böyle saçma sapan garsonlar var.-restoran diyil ama kafe.-

heryerde var bunlardan. bunların ilkyile bi arkadaşın doğum gününde tanıştım. town sentır karşısında 'mekan kafe' adında bi kafe. gerek konforu gerek iç dekorsayonu ve gerekse içerdeki nezih insanlar ile beni benden aldı efenim. öyleki her koltukta en az bi tane saçı 'aşırı' yapılı deli makyajlı ve büyük kocaman devasa kahverengi güneş gözlüklü kız-opsonel olarak gözlük kafada yada gözde olabilir- bu kızın yanında bir adet 'kankisi' bulunur. sonra süper ilgili dönemin tüm yeni klip ve şarkılarını bilen garsonumuz gelir gereksiz bi yılışılıklıkla size yardımcı olmaya çalışır falan. çok güzel bi mekandır. ve buna benzer tüm mekanlar.

bi skktir lan! allah belasını versin tüm mekan kafelerin tüm köşe başı kafelerinin tüm garsonlu kafelerin ve tüm serdar ortaçlı kafelerin. allah binbir türlü belasını versin. gideninde takılanında!


Ben size harbi harbi 'obaaa ne güzel yermiş lan bura' dediğim ve bakırköyde sevdiğim tek yerden bahsedeceğim. CAFE GATTO 'HAAAAAAAAA-SES EFEKTİ IŞIKLAR FALAN HOLİ HOLİİ HOLİİİ-

Direk işletmecisinden tut-artık ne kadar işletmeci denirse işletmeci böyle olmaz lan bu harbi harbi abi işte- diyer müşterilere kadar-artık onlarada müşteri denirse ehe ehe- Direk mükemmel insanlar hepsi.

Bikere mekan cennet gibi lan. rahat koltuklar kanepe falan. kaç kafede kanepe vardır. bunda var işte. monopoli falan var. ya güzel güzel. iyi yani. iyi valla lan. bak biliyosunuz ben boş konuşmam. bi bok biliyorumki burda yazıyorum.

O diyil en güzel tarafı müzikleri! evet müzikleri. deli bi mp3 yelpazesi var gattoda. istediğiniz türde 'metal' dinleyin istediğiniz buluyosunuz. bitek serdar ortaç fanıysanız istediğnizi bulamazsınız. zati serdar ortaç fanıysanız gitmeyin dayak yersiniz. zira mekanın kendi gibi müsterileride çok 'renkli' kişiler.

ha bide lütfen istirham ediyorum tamam metal dinleyicisi olabilirsiniz ve tamam arşivde olabilir ama anatema olsun him olsun yok efenim bilimum homoseksüel gey metal grup ve şarkılarını acıp mekan sakinlerine eziyet çektirmeyin yaa. hani gerek yok tamammı? acı çektirmeyin bize. ha bide tavsiye diyer kafelerde tek başına takılıp kız kesen erkek yada 'güzellik' sergileyen-baak bu güzelliği italyadan 450 dolara aldım!- kız gibi olmayın. insan gibi yanınıza bir tanıdık bir yakın alın öyle gelin. bide yiyişmeye gelmeyin lan aile kafesi ora.harbi aile kafesi. bok etmeyin güzelim kafeyi. gerçi zati ilk gittinizde pek yanlız kalmazsınız ufaktan sosyal olmayı bilen biri iseniz çok kolay muhabbete girebilirsiniz. üstelik kedi seven biri isenizde büyük bi artı etrafta kedi bulmak çok kolay. ayak üstü hayvan sevgisi işte daha ne istersiniz allahtan. yani lafın kısası cafe gatto diyerlerine hiiç benzemeyen süper bi kafe. denedim biliyorum ve öneriyorum. ama bu aramızda kalsın oraya cok insan dolmasın. az ama öz insanlar gitsinki bir mekan kafe olmasın!

5 Temmuz 2010 Pazartesi

Benim iyiliğim?

ÖĞAAARH! Yavaş yavaş eski benliğime geri dönüyorum ve iyi bişey bu. Misal şimdi kafama ama ben senin iyiliğini istiyorum cümlesi takıldı. Bu lafı duyar oldum çoğu kişiden. Ve onlara bişey demek istiyorum

SİKTİRİN GİDİN LAN!

sadece istediğiniz için size olan bakışım değişicek falan sanmayın. hatta sadece istediğiniz için ayrı bi nefret duyuyorum size. İstemekten başka bişey yapmayan hazırcı pislikler. Sadece olmasını ister hiç bişey yapmadan bekler olursa sevinir olmazsa devam edersiniz. Hatta sucuda bana atarsınız. Sen istemedin diye. işiniz güzel tabi. her şeyin sorumlusu hazır tabi. biliyomusunuz?

SİKTİRİN GİDİN.

hani diyosunuz ya 'senin iyiliğin' için söyle bana benim için neyin iyi olduğunu sen nerden bilebilirsin ha? nasıl bilebilirsin? benim için neyin iyi neyin doğru olduğuna nasıl karar verebilirsin? kimsin sen? benim iyiliğimi nasıl benden daha iyi bilebilirsin? senin istediklerini yaptım hep sizin istediklerinizin kölesi oldum istediklerinizi düşündüm istediklerizi söyledim ve şimdi kendi isteklerim var diye anormal oldum ha? biliyomusunuz

SİKTİRİN GİDİN ORDAN BE!

hani diyosunuz ya iyiliğini istiyoruz diye. bana iyilikmi yapmak istiyosunuz yapabildiğiniz kadar uzak durun bana durabildiğiniz kadar. defolup gidin. ve o acıyan bakışlarınızı kendinize saklayın. ve asla benim iyiliğimi istemesin. asla!

Burcum!

Kandırdım lan sizi! Aşık oldum sevgilim oldu adıda burcu onu yazıcam sandınız dimi. Yok lan. Yok... valla yok.. niye yok lan niyee! çok yanlızım oolum! ehehe şaka şaka. kanmayın hemen.pislikler sizi.nefret ediyorum hepinizden.

neyse gelelim konuya. konumuz astorolojibiliji.-mehile selam ola!-

Evet bildiğiniz gibi cok yakından takip ettiğim çok igilendiğim bi konu. hatta hayatımı buna göre ayarlarım. venus nereye kaçmış marlsa satürnün arasına kim girmiş o gün güneş ışını kaç derecelik açıyla vurucak falan hepsini hesaplarım bilirsiniz. sonra mazallah güneş ışını ters acıyla düşer saturle arama plutün girer-oda gezegenlikten cıkarılmış yazık lan- venus bana ivme yapar falan işlerim ters gider sonra. çık olmaz.

gerçi bazen ciddi ciddi böyle fala karta burca inansam diyorum hayat çok kolay olur lan. böyle odanı niye toplamadına annee boğayım ben dağınık olurum been desem annemde heee boğaysa ilişmemek lazim duygusal bunalımları olabilir zaten bu hafta boğalar için tehlikeli bi hafta iş ve çevre ile ilişkilerinde dikkatli olmalı ufak pürüzlere aldırmamalılar dese olay kapansa istiyorum. ne güzel olurdu lan.

ne bok yesem boğayım ben ondan öyle oluyo ondan bunları yapıyorum desem istiyorum. orta okuldayız arkadaş basket oynuyo böyle hareketlere girdi falan bi ark yanıma geldi bak bak havalara bak kesin kova burcu bu dedi hasktiiiiirrr diye yapıştım olduğum yere. kalkamadım uzunca bi süre. öyle malak gibi durdum. o gün çok kötü bi iz bıraktı bende tartışırız sonra. ama böyleyken böyle işte. diyorum bazen burca inansammı lan.

Kale burcundan atlarım
haftalık burç tahminime bakarım.


Bugün parasal açıdan şanslısınız. Karşı cins ilişkilerinde hoşunuza gitmeyecek gelişmeler yaşayabilirsiniz. Ruhsal olarak romantik ve nostaljik bir yapıdasınız. Eğer yalnızsanız bugünlerde kolaylıkla aşık olabilirsiniz. Maddi olarak bir şansı kullanabilirsiniz. Çalışan Boğalar ellerindeki bir işten feragat edebilir ya da başka bir konuya yönelmek üzere bitiş çizgisi koyabilirler. Patron Boğalarsa ölü bir yatırımdan vazgeçip yeni bir başangıç düşünebilirler. Çalışmayan ve Öğrenci Boğalar da duygusal davranıp sorumlulukları bırakabilirler. Duygusal konularda evli ya da beraberliği olan Boğalar ilişkilerinde apayrı bir canlılık hissedebilirler. Yalnız Boğalar ise yeni bir ilişkinin ilk adımlarını atabilir.

Yarın bunlar olcakmıs bana. yada bunlardan biri. hadi bakalım hayırlısıı.

ulan o diyil yıldız falan dedim aklıma geldi sevgilim olsun ilk sevgililer gününde yıldız alıcam ona. bildiğin yıldız. gök cismi olan. şaka diyil lan adamlar yıldız satıyo. böyle normal hediye fiyatına alıyosun bi belge çerçeve içinde üstünde o yıldızın kordinatları ufak bi resmi bide adı oluyo. tabi yıldız senin olduğu için isminide sen veriyosun. güzel olmamıydı? olurdu olurdu. hem bakarsın süper siberuzay kaynakları vardır yıldızımda. gerçi şimdi farkettim yıldızlar yanıyodu lan. kaynak falan yanar yani. o diyil inş aldığım yıldız kaymaz lan. yada kaysın yavru yıldızcıklarımız olur ehe ehe iğrenç bel altı terbiyesiz yersiz gereksiz pislik espri yaptım nası oldu? evet gereksiz dediğiniz duyar gibiyim....

Monopoly on sorrow

Bu güzide şarkıyı bi çevirmeye çalışıyım dedim. Sözleri çok güzel lan! E mike abinin zihninden çıkıcakta güzel olmicakmi? ÇOK YAŞA SUİCİDAL!

---------------------------------

Aklımın kışında soğuk bir rüzgar var
Zamanın tüm değişikleriyle devam eden bir mevsimde
Bazen çok fazla deniyorum
Keşke yarın bir havatahmini olsaydı
Bulmadığımda uğraşmaya hazır değilim

xXxXxXxX-ilk okulda yapardık lan bunu şiirlerin altına-xXxX

Tüm mücadele boyunca , sadece tutunabilmek için
Sadece bilmek istiyorum neden ben?

XxXxXxXxXxXxX

Göz yaşında kalpten gelen bir mesaj vardır
İyiden kopmuş , o boşa giden umuttu
Bazen çok fazla ağlıyorum
Yarının ne getireceğini düşünmekten çok korkuyorum
Bugun bile başa çıkabileceğimden fazlası varken

XxXxXxXxXxXxXx

Nefes alamıyorum ,acı çekiyorum nefret tarafından gömüldüm
Ne üzücüki kaderde adalet olmadığını öğrendim
Sadece bilmek istiyorum neden ben?
Kaçıp giden düşüncelerle yarışımı kaybediyorum
Sadece bilmek istiyorum neden ben?

xXxXxXxXxXxXxXxX

Kederde tekelin yok
Biliyosun pek çoğu benim gibi yaptı
Kederde tekelin yok
Biliyosun aynı hisseden pek çok kişi var

xXxXxXxXxX

Savaştığım ama ehlileştiremediğim deli bi acı var
Zihnim savaşır bedenim sakat yatarken
Hissetmeyi hissedemem ama acıyormuş gibi hissediyorum
hissetmeyi hissedemem ama acıyormuş gibi hissediyorum
hissetmeyi hissedemem ama acıyormuş gibi hissediyorum
acıyor acıyor
Eyer açık bir şekilde dursaydı görüceğimi ve gidiceğimi bilmediğimi bildiğimi biliyorum
Sadece bilmek istiyorum neden ben?
Keder tekelinde değil
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Seni sen sen hayır sen sahip değilsin hayır değilsin hayır hayır
sahip değilsin hayır, hayır sahip değilsin
Kederde tekel yok
kederde tekel yok
kederde tekel yol
kederde tekel yok hayır hayır

Delisin Sen Deli HAHA HAHAHAHA HAHAHAHAHAAA

Deli değilim been deeeliiimm hayır deeliiiiiim! diye bağırasım var. Valla deli değilim lan!

Annem bi kaç gündür deli piskopat sapık muamelesi yapıyo bana(sapık dediim tacizci anlamında diyil sapkın sapmış yolunu kaybetmiş dana anlamında) ne zaman kızsa artık normal diyilsin sen biliyorum, oğlumuz piskopat oldu-oğlumuz piskopat oldu ne lan-piskopatth! falan diyo.

Eskiden az az arada arada derdi şimdi baya baya ne zaman kızsa diyo.Gecenlerde kahvaltıda yok yok öğle yemeyinde oturmuştuk-ayakta yiyemiyoruz- yemek yiyoduk. kabak yiyodum ben böyle sivilcelerimden açıldı konu annem hep suratıma gözlerini kısıp dudaklarını büküp biraz uzaklaşarak bakıyo sivilcelerin geçti sanki dimi diyo bende yoo daha çok arttı hatta diyincede geçti geçti eskiden böyle yara yaraydı artık diyil öyle falan diyo. bunuda anıl sivilcelerin azdı gene ilacını kullanıyomusun sen? soruna hee kullanyom cevabını aldıksan sonra diyo ama.

işte gene öyle bi gündü sivilcelerime laf attı falan bende ama ben seviyorum onları çirkin olmayı seviyorum dedim kendini çirkinmi buluyosun dedi dedim hee sadece bende diyil tüm insanlığın yakışıklılık normları çirkin buluyo beni dedim. böyle yüzleri ekşidi bi. insan niye öyle diyosun falan der ben öyle bekliyorum delisin sen piskopat bakkışı attılar bana. sonra ama çirkin olmak güzel çirkin insnanların etrafında az adam olur dedim iş o an koptu zaten. yok sen otobüste bile insanlara selam vermeden öyle oturusan-beni otururken hiç görmediği halde taklidimi yapmaya çalıştı olmadı tabi. gayet salakça oldu hatta- insanlar gelmez tabi yanına falan dedi. ondan babam girdi bişiler dedi falan ordan öyyle laf döndü dolandı benim piskolojime geldi. dedim konuşucaanıza bi piskolooa götürün o zaman dedim. götürcez zaten gitmen lazim hastasın sen hastalık bu kabul etmelisin dediler dedim hee biliyom hastayım ben normal diyilimki dedim daha bi pis pis baktılar yüzüme gene dedim tamam götürün o zaman piskoloğa gene gidicez dediler. bu yaklaşık 4. kez seni piskoloğa götürücez lafı oluyo. bi kere doktordan randevu aldık demişlerdi pazar günü gidiyoz demişlerdi dedim iyi gidelim. pazar günü geldi doktorun işi çıkmış sonraya attı randavuyu dediler. güldüydüm bende. biliyorum alayı yalan randevu falan. bizimkiler ona para vermez. hele benim için hiç vermez. o yüzden sıkıp duruyolar götürcez diye. bende diyorum eyi gidelim. sonra konu kapanıyo. biliyorum niye falan desem uhuu uzuycak gitçek.

ulan tamda suicidal'ımdan trip at the brain dinleyip kendime geliyo there is nothing wrong with that brain lafıyla haa bencede yok mike abi anlamayanlar utansın diyodum gene hasta damgası yedim. ulan deli diyilim lan valla lan. diyilim!

THERE İS NOTHİNG WRONG WİHT THAT BRAİN! WALLA LAN-biliyorum ingilizcede büyük i ler ı oluyo ama kim takar!

AĞLADIM

Ağladım lan. Öylece durmuş müzik dinliyodum. In my darkest hour dinliyodum. Sözlerini az buçuk ezbere bildiğim bi şarkı. Ama bı kısmından sonrasını bilmiyordum. Dedim bu şarkı ezberlenicek. Açtım sözleri okumaya başladım.

Sonra biraz daha okudum. Biraz daha. Neden bilmiyorum gugıl bana bunumu demek istemiştiniz in my darkest hour çeviri diye sordu. Hayır onu demek istememiştim. Ama bakıyım dedim. O sırada dave abi söylemeye devam ediyodu. Raise your head diyodu.

Sonra çok ama çok garip bişey oldu. Gözlerim doldu bi anda. Gözlerimin dolmasına cok alışığım aslında. Çok fazla olur. Ama bu seferki farklıydı hiç beklemediğim bi anda birden geldi. Sonra sağ gözümün altında bi ıslaklık farkettim. O ıslaklık bi çizgi halinde gözümün altından aşağıya ilerlemeye başladı. Soğuktu. O an feel so cold lafını çok iyi anladım. Sonra o ıslaklık yanağıma ulaştı ve biraz daha hızlanarak aşağıya olan yoluna devam etti.

Yavaşça ufak ufak usul usul. Sonra birden dudağımın kenarında durdu. Dilimde tadına baktım bu garip şeyin. Tuzlu. Tanıdık. Göz yaşı. Belki bi kaç yıldan sonra ilk defa gözümden yaş aktı.

Ağlamanın beni bu kadar mutlu ediceğini bilemezdim lan. Tek bi damla bile olsa hala ağlayabildiğimi öğrendim işte. Hala ağlayabiliyomusum. Ağladım. In my darkest hour da ağladım. Sanırım olabilecek en güzel şarkıda ağladım. Tek bi damla bile olsa ağladım lan işte

4 Temmuz 2010 Pazar

artık

artık kısa yazılar yazmaya karar verdim okuycuklarım. niyemi bilmiyorum. zaten büyük ihtimallede uymicam. ama geçenlerde bi neler pörtletmişim diye bakıyım dedim baya baya uzun şeyler pörtletmişim okurken zorlandım. bide siyah üstüne beyaz gör falan yoruyomuş. aslında anladımki kendi blogumu baltalıyomusum ben. ama zikimde olmaz. niyemi çünkü bu yazıyı okuyup okumaman umrumda bile diyilki . ne sandın lan yorum gelmiyo millet okumuyo diye üzülüyommu? izleyici sayım hiç çift haneli sayılara ulaşmadı diye üzülüyommu sandın? o diyil bu yazıları 'sana' yazıyorummu sandın? güldürme beni. hiçbizaman sana bişey yazmadım ben. evet evet sana. şu anda içinden acaba banamı diyo lan alttan bi lafmı dokundurmaya çalışıyo acaba belli bi kişiyemi yazmıs diyebilirsin evet lan öyle!

bide bişeyin başına artık getirince sanki geçmişinde çok büyük anlamlar olan bişeymiş gibi duruyoya hiç sevmem öyle şeyleri.

Kırmızı bilekliğim

ulan sahne önü ne geçmemi sağlayan bilekliğim var tişört falan hediye ediyolar o bilekliğe ama o bileklik konserden cıkınca girmemi sağlıyamıyo arkadaş. ne biçim derttir bu. karnım acıkıyo konaklama bileti olanlar cıkıyo biz cikamıyoz. adaletmi lan bu!

Bu skde yeni cıktı ha. çıkış yapan giremez! ulan seneye alıcam konaklamalıyı orospu etçem o kapıyı. gircem gircem çıkıcam gircem gircem çıkıcam. görüceksiniz. ipneler

zati bileklikte tırttan bişi. bileğimden cıkartabiliyom lan. normalde o bilekliği sıkıştırıyolar açılmıo. benimki terden gevşemiş.-nası bi terim varsa- bileklik tak çıkar oldu.

bide bıktım her cıkısta cıkarsanız giremiyosunuz yanlız diyen amcalardan. ölün hepiniz. bide o ses sistemi nedir yaa. bu senede kötü olan ses sistemi moda haa. illa bi yerden bi kırık veriyolar. yapmayın etmeyin koca organizasyonsunuz siz. olmamalı.

o diyilde ovırkili gördük lan

Nerdesiniz Emolar?

Bunu söylicemi düşünmezdimde özledim lan emo ları. valla apaçhilerden daha bi hoştular. en azından kontrol altında tutmak kolaydı onları. nereye gittiniz lan? hep size karşı bi nefret beslemiştim hepinizin yanıp ölmenizi falan dilemiştim ama bu şekilde olmazdı ya. sizi bitiren apaçiler olmamalıydı. çıkın durduğunuz yerden lan hadi lan kırmayın beni.

aranızda 'güzel' denebilecek olanlar bile vardı lan. tabi emolara güzel demek büyük risk lan. güzel 'adam' çıkarsa baya travma yaşıyosun.-travma diyince trenvay geldi aklıma neden bilemedim.

o diyil dün saatin 10 bucuğu konserden cıktım trenvayla eve dönücem. ama daha trenvayde diyilim tabi. işte 'dostlar' var yanımda birinin biniceği durağı ararken otobüsü geldi daha durağı bulmadan bi aksiyon koşturmaca falan. ben otobuse el ediyom ustaaa dur ustaa koooş hacı koş durma diye bağırıyom falan. taksi durdu taksimi lazim dedi.-gereksiz ayrıntı- sonra bu bindi otbüse dieri dedi sen durağa git kaçırma 20 dakka kaldı. o yırmı dakka azıma sıctı benim. ulan taksimin alt kısmından hızlı hızlı yürüyorum arada koşuyorum falan. heryer karanlık. klip gibi. öyle kosma yürüme karışımı bi şekilde beşiktaş stadının oraya kadar geldim küçükçiftlik parktan. saat falanda yok telefonun saati bozuk bakıyorum 6 diyo bana. beni bi korku aldı. ulan kaçırırsam başka dönüş yolu yok. babamı arayıp yormakta istemiyorum. sonra bi ton laf yicem falan oda var. dedim hacı koş başka yolu yok. beşiktaş stadından trenvay durağına kadar koştum aralıksız. koşuyomda koşuyom koşuyomda koşuyom ilerde ışıklar var 20 saniye diyo benim 20 saniyede iki tane ışık geçmem lazim dedim kaybetçek vaktin yok olum koş ilk ışığı geçtim 6 saniye kalmıştı 2 saniye kala ikinciyide geçtim geçerken trafik ışığına sağ el ayasını sol yumruk kenarına vurmak suretiyle yapılan el hareketinden yapıp nooolduuu ha haaa diyip koşmaya devam ettim.

en son güç bela attım kendimi durağa oturdum. nası terlemişim. leş gibi. cannibal corpse konserindekinden biraz daha az terledim.kenıbıl yani sen düşün. baya terliyim demek o. böyle gömlek sırtıma yapıştı falan

iste arkadaşı aradım dedim buldunmu otobüsü dedi buldumda senin para bende kalmış. akbil güzel icat. dülülü diye basıyon geçiyon. gerci o saatte akbilimde olmasa bi yerden atlayıp girerdim o durağa kimse kusura bakmasın. trenvaya oturdum arkamda bi adam cocuğuya duruyo karısı falan var. cocuk bir bağırıyo bir bağırıyo. bide anlamsızca bağırıyo. dadadadadadadadadada euhehehehehe dadadadadadadada diyo falan.yanında bi yaşıtı var oda ehehe dili dili dili dili diye başladı. benim kafa zati dağalmıs bide yorgunum. nası küfür ediyorum. en son dayanamadım söyledim ustam saat 12 olmuş buda kafa yaaa dedim pis pis bakti. dedim akşam akşam şimdi kavgada atp yakmıyım. gerek yok. elimde kalıcak sonra. döndüm önüme. cocuk daha bi ısrarla euheheeheh diye baarmaya başladı. ipne velet.

vurucam kafasına o olcak. işte bide kız cocuğu vardı bunun arkadaşı anne bize gelsinler nooluuuuur diyo. o an anladım bi kız cocuğu nolur dememeli. yada bana demesin. ulan bana öyle nooluuur dese valla cocuğu alır götürürdüm arkadaşına. çok etkilendim üzüldüm. bu noluur dedikçe ben bi kötü oluyodum. ayak üstü kendi bug umu buldum. nolur a gelemiyomuşum. ama ufak kız noluruna. bu arada kimse cocuk taklidi yapıp nolur demesin uzun süredir sakladığım kürekleri çıkartırım!

işte sonra indim trenvaydan eve geldim falan. sözün özü emolar size noldu lan nereye gittiniz siz?