''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

27 Temmuz 2010 Salı

Yaş Vardı Gözlerinde

O bana bakıyodu bende ona bakıyodum. Sessizce uzaktan izliyoduk birbirimizi. Sarılarak uyuduğum beraber güldüğüm yanına yattığım yemeğimi paylaştığım mutluluğumu bölüşerek çoğalttığım o diyilmiş gibiydi. Öylece uzaktan bakıyoduk birbirimize. Acaba ne düşünüyo lan? diye düşündüm.

Şayet an itibariyle dün akşam gördüğüm kızın bacağını düşünüyodum. Uff ne güzel bacağı vardı. Sonra düşündüm ki ulan gayet pişkin pislik bi herifmişim bee. Ayrılığın eşiğine gelmişiz hala bacak diyorum. Arkasını döndü gitti bu ben düşünceler içindeyken. Hala susuyosun bakışları vardı gözünde. Yaşlara bürünmüş. Yaşara bürünmüş. Yaşar kim lan?

Ulan susuyosam kavga etmeyelim diye susuyorum! Ulan dedim özür diliyorum diye bağırdım buna. Sesini yükseltme diye hırladı bana. Odaya gelip söylesem lütfen çık! yapıcan sussam hiç umursamıyosun diycen allasen benden ne istiyosun dedim. Ses çıkarmadı. Odasındaydı. Kapısı kapalıydı. Duymuştu ama ses vermiyodu.

Hava almam lazimdi. Tüm bu olanlar saat 2 de oluyodu ve benim dışarı cıkıp hava almam lazimdı. Üst komşu parmaklıklardan sarkmıs kafasını çıkarmıştı. Noolyo dedi gir içeri komşumun kafası dedim. Sen iyice delirdin anılım. bi haller olmasından korkuyorum. çok yoruyo o seni bitiriyo seni dedi. ve bunların hepsini tek nefeste söyledi şok oldum. teyzecimin kafası naaptın yav? dedim buna şaşkın şaşkın hala ne kafası yahu dedi. sonra ben yürürken arkamdan çık çık ladığını iyice delirmiş bey bu çocuk dediğini duydum. Asıl deli sensin bee kocan 2 yıl önce seni bırakıp gitti patates çuvalına krem rengi kadife pantolon gömlek süveter giydiriyosun bey diyosun manyak kadın diyecek oldum üzmiyim kadını manyaklığını yüzüne vurmuyim gece gece diyil çıktım sokağa.

beş biradan birazda şaraptan ve bi kaç kusmuktan sonra herşey daha iyiydi.Yada herşey aynıydı ama ben iyiydim. Yada bende aynıydım ama kafam iyiydi. Onun gibi bişey. Eve gittim sonra aceleylen.Eve girmeden öncede kasap hayri abiye uğradım. Çerçevesiz gözlükleri hafif dökük saçları bıyığı ve iki günlük sakalıyla tam bi kasaptı. Unakıtan derdi mahallenin çocukları ona. çok sinirlenirdi. Çoğu cocukta bilmezdi unakıtanı unakatan falan derlerdi. o zamanda kızardı. Hep önemli olan niyet derdi. İyi bi kasaptı. Hırsızlık falan yaptığı görülmezdi. İyi adamdı yani. Bundan 10 milyonluk tavuk istedim. kanat göğüs but dedi alayından olsun dedim bu saatte hala niye açıksın abi dedim ulan eşşolusu sen kaldırdınya az önce evden zorla dedi. haa pardon ya dedim. çıktım dükkandan.

Evde mangalı kurarkan cıkartığım sese uyanmış olmalı geldi yanıma. sessizdi. gözleri çok manalıydı ama. herzamanki gibi. Tavukları gösterdim mis olcak miss dedim sevindi böyle. Bİ şenlendi. Az önce bana trip atan odasına çekilen o diyilmiş gibi sevinçleydi şu anda. bi an iğrendim ondan. ne işim var bunla allah aşkına dedim. içimden dedim. kırmaya kıyamadım. cızz sesine uyandım. tavuklar olmuş gibiydi. aldım tavukları yemeye başladım. onunda gelip yiyiyceeni hiç tahmin etmemiştim. az vardı kendime kadardı ama birazda ona ikram ettim. İkram edince garip oldum lan. İnsan bukadar yakınına bu kdar paylaştığına ikram edince garip oluyo valla. Baktım göz ucuyla. farketmişti. Gözlerine baktım. Yaş vardı gözlerinde. Kemik istermisin ulan dedim hav dedi. Ulan dediğim için özür dilerim dedim gene hav dedi neşeyle. kuyruğuda eşlik etti neşesine