''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

5 Temmuz 2010 Pazartesi

AĞLADIM

Ağladım lan. Öylece durmuş müzik dinliyodum. In my darkest hour dinliyodum. Sözlerini az buçuk ezbere bildiğim bi şarkı. Ama bı kısmından sonrasını bilmiyordum. Dedim bu şarkı ezberlenicek. Açtım sözleri okumaya başladım.

Sonra biraz daha okudum. Biraz daha. Neden bilmiyorum gugıl bana bunumu demek istemiştiniz in my darkest hour çeviri diye sordu. Hayır onu demek istememiştim. Ama bakıyım dedim. O sırada dave abi söylemeye devam ediyodu. Raise your head diyodu.

Sonra çok ama çok garip bişey oldu. Gözlerim doldu bi anda. Gözlerimin dolmasına cok alışığım aslında. Çok fazla olur. Ama bu seferki farklıydı hiç beklemediğim bi anda birden geldi. Sonra sağ gözümün altında bi ıslaklık farkettim. O ıslaklık bi çizgi halinde gözümün altından aşağıya ilerlemeye başladı. Soğuktu. O an feel so cold lafını çok iyi anladım. Sonra o ıslaklık yanağıma ulaştı ve biraz daha hızlanarak aşağıya olan yoluna devam etti.

Yavaşça ufak ufak usul usul. Sonra birden dudağımın kenarında durdu. Dilimde tadına baktım bu garip şeyin. Tuzlu. Tanıdık. Göz yaşı. Belki bi kaç yıldan sonra ilk defa gözümden yaş aktı.

Ağlamanın beni bu kadar mutlu ediceğini bilemezdim lan. Tek bi damla bile olsa hala ağlayabildiğimi öğrendim işte. Hala ağlayabiliyomusum. Ağladım. In my darkest hour da ağladım. Sanırım olabilecek en güzel şarkıda ağladım. Tek bi damla bile olsa ağladım lan işte