''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

6 Aralık 2010 Pazartesi

Karınca Duası

Uzun süredir hikaye yazmıyodum bi hikaya yazam dedim. İlham gelmesi böyle bişey.

Ondan önce deyinmek istediğim bi iki konu var onlara değineyim ondan sonra geçeyim hikayeme. Evet hikayık. Hahah. Komiklikli şeyler. Evet ilk olarak okuldaki edebiyat hocam benim için çok argo kullanıyo dedi. Ne argomu gördün lan! Ha ne argomu gördün?!? Yanında küfür mü ettim? Elif etti ben mi ettim? Sanki ben ettim alla alla yaa. Elif etti bana bağrıyo yaaa..

İkinci husus niye hep hayvanlı hikayeler yazıyorum lan ben? İnsan sevmiyorum ondanmı acaba. Sevmiyorum bide hikayesinimi yazıcam ipnenin? Diyemi düşünüyorum acaba? Bilemedim.
O Diyil asla başka türlü olmiycam ben! Hayır nurdan beni asla istediğin gibi bi insan yapamıycaksın! Hayır Nurdan HAYIR. büyük yazıyım çok kararlıymışım gibi görünsün. Halbuki diyilim. Hiç. Hemde.
O da diyil defteri yeniden yazmak ne zor işmiş lan. Sıkıldım hikaye yazıyorum bak. Yani yazıcam. Öyle. Deyişikli.

Neyse hikaye.. Ulan ilham gitti yaa. BLS 'in deri ceketlerine bakıyodum 100 dolar falan lan. 100 dolar çok lan. Bide deride diyil kot gibi. Onun derisinden bulmak lazim. Gerçi ofişılda baktım dışarda daha ucuzdur da nerde bulcan? Sınavlar başlamadan bi kadıköye gitmek lazim. Gidicez artık. AKMAR BEKLE BEN GELİCEM!. . gelicem tırt oldu lan. Olsun olduğu kadar.

Neyse kendimi Hikayeye vereyim.. Veee başlarızzz

Hikmet için sıradan bir gündü. Zaten ne zaman değildi ki? Hikmet sıradan hayatın yaşayan sıradan bir karıncaydı. Kralicenin 7593. çocuğuydu. Ama hikmet sıradan olamayacak kadar şanssızdı. Öyleki hikmetin doğduğu sene kolonide ihtilal olmuş kraliyetten-daha çok kraliçeliyet ti- demokrasiye geçilmiş dolayısıyla hanedan üyesi olmanında bi anlamı kalmamıştı. Ama hikmet doğası gereği azla yetinmeyi bilen bir karıncaydı. Fazlasında gözü yoktu. Öyle mal mal bana ne verseniz onla beslenirim doyarsam doyarım doymazsam bunada şükür tarzında yaşardı. Sırf bu mal tutumu yüzünden bütün çocukları ölmüş karısı bunu terk etmiş ama hikmetimiz 'mukedderat' diyip geçiştirmiştir. İşte bu böyle bi karıncanın öyküsüdür.

Herşey şehirde sakin bi günde başladı. Karınca şehrinde tabi. Fırınaltı şehrinin halkı için sıcak ve kurabiye kokulu bi gündü. Besleyiciler karınca halkına yine güzel kırıntılar bahşetmeyi uygun görmüşlerdi. Bunda şehrin büyük rahibi karıncarhip inde katkısı büyüktü tabi. Onun duaları olmasa besleyiciler kendi başlarına kalkıp kurabiye yapmazlardı ya. Ancak iş kurabiyelerin gelmesiyle bitmezdi. Bu besleyicilerin garip bir huyu vardı. Kırıntı için can isterlerdi. Eh tanrıların isteklerini yargılıyamazsınız. Besleyiciler kırıntıları sonsuz gök yüzünden aşağı bırakır bir kaç cesur karıncada toplar şehire getirir kahraman muamelesi görür kraliceyle beraber bir akşam geçirir sonrada ikinci toplama görevinde ölürdü. Yani genel olarak böyle. Ha tabi üçüncü göreve çıkan yada ilkinde ölenlerde vardı. Ama ikinciye çıkmaya pek gerekte yoktu aslında. İlkini başarmanın şanı tüm ömür boyu yeterdi ama macera işte. Bide karınca ruhu. Bilemiyosun...

Neyse bizim hikmet de karısı ailesi falan gidince 'naapçam abi yaşayıp gidiyim mecaraya sarıyım hem ölürsem arkamdan onurlu öldü derler. sonuçta fırınaltının karanlık sokaklarında yenilip gitmekte var. bari adımız falan olsun hem beni terkeden orospuda görüp utanır falan diye düşünüp atlamış göreve. Hikmet ve üç arkadaşı kolay bi parça bulmanın umuduyla düşmüşler yola. İçlerinde sadece biri ikinci seferine çıkmaktaymış. Genele göre tarübesiz bi ekipmişler yani. Ama fırınşehri tamamı ilklerden oluşan grupların kayıp vermeden döndüğü toplama vakitlerinide görmüş. Her şey mümkünmüş yani..

İşte nerelisin naaprsın sevdiğin varmı gibi muhabbetlerle çıkmışlar yola. İlk günün akşamı mukfakt denilen uçsuz dünyaya gelmişler. Öyleki büyük şelaleleri sonu olmayan uçurumları yanına yaklaşanı yakıp kül eden güneşi ve her şeyin bi karıncanın bi kaç yüz bin katı olması gibi nedenlerden ötürü oldukça şaşırtıcı ve sırlarla bi yermiş bu mukfakt.. Büyük sırlarla dolu ve keşfedilmeyi bekleyen....

-İLK BÖLÜMÜN SONU---
GELECEK BÖLÜM
--İLK KAN!
mutfakta ilk kan dökülür. Daha hikayenin başında şok ölümler savaşlar dövüşler. Ohoo neler olcak lan. Kaçıran çok şey kaçırır. Valla. Neler kaçırcanı biliyorum ben.
Biliyom amaaa SÖYLEMEYAJEAAAM!