''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

27 Ağustos 2010 Cuma

Kadınım

Benimdi o. Bana aitti. Kucağına yattığı kişi ben olduuma göre bana ait olmalıydı. Ben bunu bilirim. Eski filmlerde hatun köleler boynuna zincir vurulu halde yarı çıplak halde bi adamın önününde yattığında nası o önünde yattıkları adama ait oluyosalar buda bana aitti işte. Benim di lan. Benim olmalıydı. Yoksa niye kucağıma yatsın.

Mavi kot şortu vardı üstünde. Çok yakışırdı ona. Nede güzel olurdu. Sortu övmek bahanesiyle baldırını bacaanı kestiğimi farkettim. Yüzüm kızardı bi. Sonra dedim benim kadınım o. İstersem bacaanı keserim isterse oda benim bacaamı keser. Benim di o. O benim olduğu kadar bende onundum. Birbirimize aittik.

ECİİİİİİİİ diye bi ses geldi sonra. HIMPS! diye irkildim. Televizyondaki hatuna araba çarpmştı.Televizyonun yanındaki aynadan suratına baktım. Işık görmüş fare gibi gözleri kocaman açılmış ışıklı kutuya bakıyo bi yandanda avcuna doldurduğu mısırları ağzına tıkıyodu. EAAAAA diye ağzını açarken ağzından bi parça salyacık akıp avcuna düştü. Sonra avcundaki mısırlar hfısssss diye erimeye başladı. Avcundaki mısır eriyiklerini daha bi neşeyle tıktı ağzına.

HIMPS! diye irkildim. Gene hayal alemine dalmıştım. Kot şortunu inceledim. Ay ışığı penceremizden girip bacalarına çarpıyo bacakları ay ışığında ışıl ışıl parlıyodu. Adeda uuuu diyordu bacaklar birbirlerine. o derece

Kırmızı bluzu vardı üstünde. Hayatım boyunca bluz ne öğrenemedim. Tişört lan işte alayı. Uzun süre bluzu hatun tişörtü sanardım. Halada öyle bence. Utandığımdanda soramadım sevgilime canım bluz ne diye.

Bı kıpırdandı kucaamda. Daha rahat yatmak istedi heralde. OO iyi yeri buldun sende hemen kapıyosun dedim öyle bi baktıki gözlerime. öyle bi gülümsediki. bişey demesine gerek yoktu zaten o bakıştan sonra. dudakları yetmezmiş gibi gözleriyle gülümsemişti bana. bende ona olabildiince şirin bi gülücükle karşılık vermeye calıştım. denedikçe çirkinleştim. ama dert etmedi o. benim kadınımdı çünkü. niye dert etsin. dön hadi dön film kacıyo dedim. fare gibi kırıldı gene. hiç kıvrılan fare görmedim ben. ama şu anda kucağımdaki şeyden daha şirin olamazdıki. saçlarını okşayıp öptüm.

bi insan başka bi insanın saçınını niye öper ki. yani yağlı yağlı falan böyle. elidor kokuyo. saç öpmek ne saçma bişeymiş o an farkettim. sonra kadınımın saç dilime takıldı. hüeee hüeee diye ağzımı acıp diiğimde bişiğğ vaa ağğsağaa dedim dilim dışardayken. hehehehehe diye güldü bana tekrar. sanki cern de atom çarpıştırıyomus gibi bi incelikle bi tetbirle yaklaştı dilime. dilini dışarı çıkarttı hmmm sesini cıkara cıkara tek hamlede aldı saçı.

ne bu dikkat dedim canımın canı yanmasın canımın canı yanarsa benimde canım yanar dedi. sadece canın yanmasın kısmını anladım. fazla uzundu çünkü. çok tekrar vardı. kalan kısmı algılamadım. hehehe dedim .

öyle düşüne düşüne uyumuşum. üstümü örtmüş yanıma kıvrılmış. uyumuşuz. öyle işte..