''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

25 Nisan 2010 Pazar

İki hayvan ve sahibi

''İsan aklını kullanarak melekten yükseğede çıkablir hayvandan aşağıyada inebilir''
Farabi

gelirken gördüm o kediciği. ufacık bi kedi yavrusu. minicik. yumaşacık tüyleri var. yumuk yumuk pufuduk bir şey. minicik gözleri ufacık patileri gövdesine göre kocaman başı ufacık kuyruğu. dünyanın en sevimli şeyi olmalıydı. en azından 15 dk öncesine kadar. artık hiç sevimli gelmiyordu çünkü. yumuşacık tüyleri kendi kanıyla ıslanmıştı ıslak tüyleri hiçde pufuduk deyildi gözleri çok donuktu patilerinden biri kendisinden yaklaşık 15 santim uzakta duruyordu. başı ile gövdesi arasından kanı sızıyordu yola. diyer patisi ise tam önünde duran ağzı kanlı cehennemden fırlamış gibi duran ateş gözlü siyah köpeğin kocaman ağzında oyuncak olmuştu ona. vahşi bir sevinçle kuyruğunu sallıyordu bir o yana bir bu yana. o ufacık kedi yavrusundaydı gözleri hala. ve kahkaha sesi doldurmuştu her yeri. köpeğin boynundaki zinciri tutan iki ayaklı yaratıkların kahkahası. köpeğin başını okşayıp gülmeye devam ediyordu bu yaratıklar. o iki hayvandan daha hayvanca bir şekilde eyleniyorlardı. içlerinde eğitemedikleri vahşi hayvanı doyuruyorlardı. minicik kedi cılız bir miyavlama cıkardığında o iki yaratık coktan yanlarındaki kara zebaniyi almış yürüyorlardı.

bense küfür ediyordum kendime hiç bir şey yapmadım o iki yaratığa tek laf etmedim diye...