''You are only as free as your mind lets you be''
Philip Anselmo

7 Mayıs 2010 Cuma

Plan

berk allah belanı versin senin gerizekalı herif bi kere işe yara lan bi bokuda düzgün yap bi bokuda düzgün yap be kardeşim. zarardan başka bişey diyilsin lan hayatımda. asalağın tekisin. tek bi faydan olmadı bana! tanıştığımız güne lanet olsun!

Tolganın bu sözleri sürekli zihnimde geziyordu. Durmak bilmeden beynime hucum ediyor kalbimin carpışını hızlandırıyordu. her seferinde gözlerimden bi damla yaş daha geliyor ve küfür etmemi sağlıyordu. sesi her yankılandığında bir küfür daha savuruyor onumde duran biradan bir yudum daha alıyor ve ağlamayı sürdüyordum. sonra biram bitti. artık ben boş bira kutusu bir kalem boş bir kağıt ve iki tabanca vardı önümde. veda etme vakti geldi dedim. gitme vakti geldi. oysa hiçde böyle biticeğe benzemiyodu. ikimizde cok sevmiştik iremi. tek farkı tolga biraz daha farklı sevmişti. düşündüm suçlu kim bizi bu hale kim getirdi diye. bilmiyordum. bilemeyecektim. öğrenmekte istemiyordum. istediğim tek şey her şeyin bitmesiydi. kısa ve acısız. kalemi elime aldım. elim titriyordu. yazım her zamankinden daha çirkindi. olsun ziyanı yok. kimsenin bunu bana söylemeye fırsatı olmayacaktı cünkü. göz yaşlarım mektubu ıslattıkça kalemi daha sert vuruyordum. kağıdın bazı yerleri yırtılmıştı. kimisi ıslaklıktan kimisi kurşundan. umrumda değildi. zira kimse soramayacaktı nedenini

ertesi sabah her zamanki gibi yola cıktım okula gitmek için. her zamankinden tek farkı yanımda ekstradan iki silah ve bir mektup vardı. yapılacak işlerimde vardı. tost yemek gibi. kim inanırdıki bunun son tostum olacağına. ben bile inanmakta zorlanıyordum. hem belkide son olmazı. hep istediğim gibi giderdi işler bende kurtulurdum. bilemiyordum. bilemeyecektim

ilk olarak mektubu cenk e verdim. ona bu mektuba gözü gibi bakmasını ve ne zaman sahibine ulaştırmasını söyledim. cenk iyi cocuktu. beni asla yarı yolda bırakmazdı. bu konuda ona adım gibi güvenebileceğimi biliyordum

ellerim titriyordu. irem gelip sordu iyimisin? .. salak. hiçbişeyden haberi yoktu. belkide asla anlayamayacaktı. umrumdada değildi. 3. ders tenefusu caldığında dışarı cıkmak yerine cok farklı bişey yaptım. elimi cantama attım. silahın kabzası hiç bu kadar soğuk gelmemişti. o alet hiç bu kadar ağır gelmemişti bana. ama kararlıydım. artık dönüsü yoktu.

HERKES YERE YATSIN SAKAM YOK! hiç bu kadar zevk vermemişti bağırmak. çığlıklar ve ağlamalar arasında yere düşen boş kovanın sesini denize düşen bi damlanın sesi gibi duydum. net ve pürüzsüz.

iremi aradım önce. öylece yüzüme bakıyordu. saçından yakaladım. ne kadarda yumuşaktı saçı. ipek gibi. böylesine bir muameleyi hak etmiyordu. ama elimden bişey gelmezdi o anda. YÜRÜ! diye bağırdım. ve yan sınıfa soktum onu. bana napıcaksın dedi. gülmeye başladım. ona tecavüz falan ediceğimi düsünüyordu. salak. ben değil o yapıcak dedim. berki gösterdim. ağzı kan içindeydi. bu kadar iyi yumruk atabildiğimi o gün öğrenmistim

bizden ne istiyorsun dedi. sizin benden istediğiniz şeyi dedim. anlamadılar. bi anlamıda yoktu zaten. şu durumda saçmalamak hakkımdı. iremi yere doğru ittim. belimden diğer silahı cıkardım ve berke attım. sorna iremi tekrar kaldırdım yerden. ağlıyordu. delicesine ağlıyordu.

Tolga aptal aptal elimdeki silaha bakıyordu. ne istiyosun lan diye zırlamaya başladı. tebeşir attım üstüne. kendine gel lan dedim. bana dikkati yoğun bi şekilde lazimdi. silahı irem in kafasına dayadım. seç. ya sen beni vurursun ya ben onu dedim. 5-4-3-karar ver hadi2- son sansın cok geç olabilir-1--yapmayacağını biliyordum. yapmasını sağlamalıydım. bende tetiği çektim- ilk olarak benim silahımdan bir klik! sesi geldi. sonra onunkinden bir bam! sesi. ortalık onun silahından cıkan kurşunun barut kokusuyla doldu. silahım boştu. içindeki tek mermiyi sınıfta milleti şaşkına cevirmek için harcamıştım zaten. gövdemden vucuduma yayılan kanın sıcaklığını hissettim. elbiselerimin kanla ıslanarak ağırlaşışını. dizlerimin beni taşıyamadığını hissettim. dizlerimin üstüne çöktüm. ağzında biriken kanı tükürdüm. sadece berkin gördüğünden emin olduğumda gülümsedim. bi anlam veremedi. salak.. son hatırladığım buydu sanırım..

-ELLİ ÜÇ HAFTA SONRA-

Tolga iki dakka iremciğinden ayrılda yanıma gel.
-ne var lan iki dakka yanlız kalamıcakmiyim sevgilimle
ya bi durbe abicim. önemli bu. kimseye söyleme. berk hakkında... hemen asma suratını. biliyorum duymak istemiyorsun ama bunu sana vermek zorundayım.
-bu ne?
mektup berkin şeyden önce son isteği
-ölmeden önce..
ölmeden önce....

2 Temmuz 2010

CANIM ARKADAŞIM TOLGA'YA

SANIRIM PLANIM İŞE YARADI?
ARTIK HİÇ Bİ BOKA YARAMIYOSUN DİYEMEZSİN HE? :)
SANA IREMLE MUTLU Bİ HAYAT DİLİYORUM DOSTUM. TEK İSTEDİĞİM

BU MUTLULUĞU KİME BORÇLU OLDUĞUNU UNUTMA

SENI CANINDAN COK SEVEN ARKADAŞIN
BERK


berkin mektubunu elimde tuttuğumda ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. adeta sudan cıkmış balık gibiydim. mektubu ıslatan benim göz yaşlarımmı cenkinkilermi bilemiyordum. iremin aşkıım tolgacıım diye seslendiğini duydum. mektubu katlayıp cebime koydum. iremin yanında gittim